TELE OBJEKTİF KULLANIMI: UZAKTAKİ KONULARDAN DETAY ÇEKİMLERİ

Birçok fotoğraf çalışması için mümkün olduğu kadar fiziksel ve manevi olarak çalıştığımız konuya yakın olmak konuyu derinlemesine anlatmak için önerilen bir çalışma yöntemidir. Ancak bazı konularda fiziksel olarak konuya yaklaşmak mümkün olmamaktadır. Tele objektifin dar açıyla görme özelliği sayesinde yanına giderek çekim yapamayacağımız konuları da çalışma şansımız vardır. Yılkı atlarını fotoğraflamak için sıklıkla atölye çalışmaları düzenlediğimiz Kayseri ili Hörmetçi Köyü’nde 300 attan oluşan bir sürü var. Köy yakınlarındaki geniş arazilerde farklı ışık koşullarında koşarken fotoğrafladığımız sürüyü bir araya toplayarak yakın çekimler de yapma şansımız oluyor. Ancak aralarına girdiğimiz zaman oldukça ürkek olan atlar bizden uzaklaşıyor. Bu nedenle atların toplandığı alanın hemen yanında bulunan tepeye çıkarak tele objektif ile çalışabiliyoruz. Zoom özelliği olan bir objektif ile farklı kadrajları kolaylıkla oluşturabiliyoruz. Aynı zamanda sınırlı alan derinliği sayesinde tek bir atı ilgi merkezi haline getirebiliyoruz. Sınırlı alan derinliğini oluşturabilmek için tele objektifin yanı sıra açık diyafram da kullanmamız gerekiyor. Bu tarz bir çalışma yaparken sürü içerisinde farklı renkte olan atları özellikle izliyoruz. Anlık oluşan hareketler ilginç fotoğraf kareleri oluşturabiliyor, bu nedenle her an tetikte olmamız gerekiyor. Hareketli konuların fotoğraflarını çekerken fotoğrafçının “deklanşöre basma refleksi” ortaya çıkacak fotoğrafın başarısını çok etkiler. Bu sebeple yaptığım pek çok fotoğraf atölyesinde katılımcı dostlara mümkün olduğu kadar çok […]
Read More ›

ALAN DERİNLİĞİNİN SONSUZ KULLANIMI

Net Alan Derinliği kadrajımızda nereyi gösterdiğimizi, vurguyu nereye yaptığımızı seçtiğimiz önemli bir değişkendir. 3 değişken ile Net Alan Derinliği’ni kontrol etmemiz mümkündür. İlk değişken kullandığımız objektiftir. Geniş açı objektiflerde alan derinliği daha fazla, tele objektifler de ise sınırlıdır. İkinci değişken kullandığımız diyafram değeridir. Açık diyafram değerlerinde (5,6 / 4 / 2,8 / 2 …) alan derinliği sınırlı, kısık diyafram değerlerinde (8 / 11 / 16 / 22 …) daha fazladır. Üçüncü değişken ise konuya olan uzaklığımızdır. Konuya yaklaştıkça alan derinliği azalır, konudan uzaklaştıkça alan derinliği artar. Eğer konu içerisinde netlik yaptığımız noktayı değiştirirsek alan derinliğinin de yerini değiştirmiş oluruz. Kadrajımız içerisinde önü, ortayı ya da arkayı net yapabiliriz. Fotograf çekerken bu 3 değişkeni aynı amaçla kullanabiliriz. Objektif, diyafram ve uzaklığı alan derinliğini sonsuz hale getirmek için seçebiliriz. Genelde doğa, manzara fotograflarında geniş açı objektif seçer, diyaframı ışık koşuluna bağlı olarak mümkün olan en kısık değerde seçer ve netliği de uzak bir noktaya yaparız. 3 değişkeni de bu şekilde kullandığımız takdirde neredeyse bize en yakın noktadan sonsuza kadar her yeri net yapabiliriz. Türkiye’nin en önemli fotograf platolarından olan Kapadokya bölgesinde yaptığım bu genel görüntü fotografında da aynı yöntemi kullandım. 24 mm geniş açı objektif tercihiyle hem vadinin büyük bölümünü kadrajıma sığdırma […]
Read More ›

TELE OBJEKTİF KULLANIMI

Odak uzaklığı 50 mm’den fazla görüş açısı 46 dereceden daha dar olan objektiflere tele objektif denir. Örneğin 200 mm tele objektifin görüş açısı 12 derece, 300 mm objektifin görüş açısı ise 8 derecedir. Bu sayede uzakta olan konulara fiziksel olarak yaklaşmadan çekim yapma şansı ortaya çıkar. Aynı zamanda arka planın öne doğru yaklaşması, perspektif yığılması, etkisi sayesinde güçlü fon kullanımı da mümkün olur. Etiyopya Omo Vadisi’nde yaşayan bir çok kabile ilkel yaşam koşullarını bugün de devam ettirir. Eskiden gelen bir çok geleneksel töreni bugün de gerçekleştiren bu kabileleri fotograf amaçlı ziyaretlerimizde fotograflama şansı buluyoruz. Bir düğün merasimi için ziyaret ettiğimiz Hamer kabilesinde hazırlıklar yapılırken çevrede çekim yapabileceğimiz konuları araştırıyordum. Bu sırada bir kenarda annesine ulaşmaya çalışan, emekleyerek ilerleyen bebeği görünce aramızdaki mesafeye de dikkat ederek kadrajımda sadece anne ve bebeğin olmasını sağlayacak objektife karar verdim. Kullandığım tele objektif çevrede bu konuyu desteklemeyen ögelerin kadraj dışında kalmasına yardımcı oldu. Ayrıca tele objektifin sağladığı sınırlı alan derinliği sayesinde ilginin öndeki ana konuda toplanması da kolaylaştı. Farklı anlarda yaptığım çekimler arasından bebeğin ifadesinin de görüldüğü bir anın olduğu fotografı seçtim. 200 mm, 300 mm gibi sabit odaklı tele objektiflerin aynı sıra bir çok markanın farklı odak uzaklıkları arasında çalışan zoom özellikli tele objektifler […]
Read More ›

DIŞ MEKAN PORTREDE YAPAY IŞIK KULLANIMI

Hinduizm’de bir çok tanrının varlığına, pek çok dini ritüele, kutlamaya, ibadete inanılır. Bunların bazıları kişinin kendi içinde yaşadığı ritüellerken bir çoğu bizlerin de izlediğimizde görselliğinden etkilendiğimiz etkinliklerdir. Ylın 365 günü günbatımından sonra gerçekleştirilen Aarti Törenleri de bunlardan biridir. Kutsal Ganj Nehri’nin tanrıçası Ganga için çoğunluğu ateş sunularak gerçekleştirilen bu tören farklı bölümlerden oluşur. Tütsü, mum ve ateş sunulması sırasında ortaya çıkan atmosfer sadece biz fotografçıların değil dünyanın pek çok yerinden gelen tursitler için de ilginç bir görsel şölendir. Fotografik olarak Aarti Törenlerini çalışırken birkaç zorlukla baş etmek gerekir. Bunlardan ilki törenler gün batımından sonra yapıldığı için sadece yapay ışık kaynaklarıyla çekim yapılacak olmasıdır. Elbette bu ışık kaynakları günışığından daha zayıftır ve renkleri de farklıdır. Bu nedenle yüksek ISO tercih etmek, açık diyaframa sahip bir objektifle çalışmak ve ortaya çıkacak rengin konunun atmosferini destekleyecek şekilde kullanılmasını sağlamak gerekmektedir. Bu teknik konuları çözdükten sonra yavaş da olsa sürekli hareket halinde gerçekleştirilen törenin en güçlü anlatılacak açılardan fotograflanması için töreni izleyen binlerce insan arasında en doğru noktaları bulmak gerekecektir. Çekim noktasının bulunmasıyla birlikte izleyici ilgisinin güçlü bir şekilde yakalanmasını sağlayacak objektif tercihi de düşünülmelidir. Yedi tapınak görevlisinin tek sıra olarak gerçekleştirdikleri töreni yandan çekmeye karar verdiğinizde en doğru tercih tele objektif kullanmak olacaktır. […]
Read More ›

İÇ MEKANDA GÜN IŞIĞI KULLANIMI

Biz fotografçılar için fotograf çalışmanın pek keyifli olmadığı 2 ışık koşulu vardır: Birincisi özellikle yaz mevsiminde öğle saatlerinde ışığın çok dik açıyla geldiği ve sert olduğu durumlardır. İkinci koşul ise havanın kaplı olduğu ve homojen aydınlanma sebebiyle gölge alanların oluşmadığı dönemlerdir. Böyle bir ışık koşuluyla karşılaşıldığında şikayetçi olup fotograftan vazgeçmek yerine yaratıcı çözümler bulmak da yine biz fotografçıların görevidir. Bir çok fotograf yolculuğunda bu koşullarda çalıştığımız öncelikli konu iç mekan portreleridir. Bir pencere ya da kapının hemen yanıbaşında çekilecek bir portre fotografında bir çok fotograf konusunda aradığımız ışık koşulu oluşur; bir bölümü güçlü aydınlanan ana konunun diğer bölümüne doğru yumuşaktan aşlayan gölgeler giderek koyulaşır. Böylece fotografımızda doku, detay ve derinlik duygusu ortaya çıkar, hacim anlaşılır olur. Çektiğimiz bir portre ise ışık ifadeyi güçlü bir şekilde öne çıkarır, gölge alanlar ilginin ifadede toplanmasını kolaylaştırır. Kayseri’de düzenlediğimiz bir çok fotograf atölyesinde Develi ilçesine bağlı Sindelhöyük kasabasının Çarıklı mezrasında ziyaret edip fotografladığımız Zuhal’den ışığın etkili olmadığı bir gün ağılın içinde bize modellik yapmasını rica ettik… Sağolsun bizi kırmadı… Böyle bir fotograf çalışmasında elbette ışık ölçümünü modelin yüzünden yapmamız gerekiyor ki ten rengi doğru olsun. Bir portre fotografında, özel bir amacımız yoksa, ten renginin doğru olması ışık ölçümünün de doğru yapıldığına bir referans olabilir. […]
Read More ›

BHAKTAPUR’DA LOKAL IŞIK KULLANIMI

Işık elbette fotografın oluşmasını, ortaya çıkmasını sağlayan hammadde, belki de en önemli ögelerden biri… Ancak etkili ışık kullanımı her yerin “şıkır şıkır” aydınlanmasıyla ortaya çıkan bir durum değildir. Işığın doğru konu üzerinde yeterli aydınlatmayı yaparken, karanlık ve gölgelerin de istenmeyen alanları örtmüş olması bizler için en etkili aydınlatma koşulu anlamına geliyor… Nepal’in UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan şehirlerinden olan Bhaktapur’da hayat çok erken saatlerde başlayıp hava kararana kadar devam eder. Meydanlarda ve sokaklarda genel bir aydınlatma olmadığı için bu saatlerde dışarıda olanlar kendi aydınlatmalarıyl ahayatlarıyla devam ederler. Thamaudi Meydanı’ndaki bu seyyar satıcı da küçük tezgahı üzerindeki lambasıyla satışlarına devam ediyor. Kadrajdaki küçük bir alanı aydınlatan lokal ışık kaynağı çevrenin de karanlık olması sayesinde ilginin tek bir alana toplanmasını sağlıyor. Bununla birlikte kompozisyondaki Altın Kesim noktasında yer alan renkli şemsiye de ilgi merkezi olarak dikkat çekiyor. Bu tarz aydınlatma durumlarında doğru enstantane – diyafram değerlerini bulabilmenin yolu spot (nokta) ışık ölçüm sistemi kullanarak sadece aydınlanan bölgenin ışık ölçümünü yapabilmekten geçiyor. Bu ışık ölçüm sisteminde ışık ölçümünün tamamı tek bir noktadan yapılabiliyor. Böylece çevredeki farklı aydınlatmalar ölçümü etkilemiyor. Bu fotografta sağ taraftan sokağı aydınlatan aracın farları da sokağı az da olsa görmemizi sağlıyor ve mekan duygusunu algılamayı kolaylaştırıyor. Spot (nokta) […]
Read More ›

SELANİK ŞEMSİYELERİ’NDE SİLÜETLER

Ters ışık fotografları çekilmesi en kolay ve izleyiciyi en çok etkileyen fotograf arasında yer alır. Bunun sebebi kadrajınızda sadece 2 farklı ışık alanı olmasıdır: aydınlık ve karanlık alanlar… İnsan gözü farklı ışıklı alanlardaki detayları görebilecek şekilde ışığı (ve karanlığı) tolore edebilir. Fotograf makinesi ise siz ışık ölçümünü nereden yaparsanız sadece orayı doğru gösterebilir. Bu nedenle etkili bir fotograf çalışması için akıldan çıkarılmaması gereken ilk cümle şudur; insan gözü ve fotograf makinesi farklı görür ! Ters ışık koşullarında silüet fotograf çekebilmek için 2 koşulumuz olduğundan söz etmiştik: çektiğimiz konunun detaysız, tam siyah olması ve kontur hatlarından ne olduğunun insansa ne yaptığının belli olması. Birinci koşul ise teknik bir koşuldur; aydınlık alanlar ile karanlık alanlar arasında en az dört stop ışık farkı olması gerekir. Aksi halde fotograf makineniz 2 bölgeden de detay gösterebilecektir. Bu nedenle aydınlık alan ve ters ışıkta kalan alanların ışık ölçümünü yapar, karşılaştırırız. Eğer arada en az dört stop ışık farkı varsa, aydınlık alanın ışık ölçümünü kullanmak o bölgeyi doğru göstermemizi sağlarken, ters ışıkta kalan bölgelerin detaysız, siyah olarak oluşmasına yardımcı olacaktır. İkinci koşulumuz kompozisyon ile ilgilidir. Çekim açısı, çekim yüksekliği ve çekim anı konunun sadece kontur hatlarıyla anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Selanik’in simgelerinden biri olan şemsiyelerin altında yürüyen insanların […]
Read More ›

IŞIKLI GÖLÜ’NDE GÜNEŞE KARŞI ÇEKİM

Güneş… Dünyayı aydınlatan, biz insanların görmesini, fotogafçıların da görüntülerini kaydetmesini sağlayan en önemli ışık kaynağı… Aydınlatma açısıyla, rengiyle, gölgeleriyle anlatım dilimizi oluştururken kullandığımız en güçlü öge… Bununla birlikte zaman zaman güneşi de kadrajımıza alarak etkili görüntüler oluşturma şansımız vardır. Güneşe kadrajında yer vererek kompozisyon oluşturan pek çok fotograf gönüllüsünün en önemli problemi güneşin beyaz bir top gibi parlayarak kadrajda dikkat çeken alanlar oluşturmasıdır. Bunu engellemenin yolu diyafram değerini mümkün olan en kısık (22, 32 vb.) bir değerde kullanmaktır. Böylece güneş, kullandığınız objektifin optik kalitesine bağlı olarak, yıldız gibi parlayacaktır. Işık kaynağının, bu örneğimizde güneşin, karşımızda olduğu durumlarda fotografınızda istemediğiniz noktasal parlamalar oluyorsa bu büyük ihtimalle objektifin önünde yer alan UV ya da Skylight filtrenizin kirli olmasıdır. Filtrenizi o kare için çıkartarak çalışmak bir çözüm sağlayabilir. Ayrıca oluşacak iç yansımaları engellemenin bir yolu da parasoley kullanmak olabilir. Denizli ili Çivril ilçesinde yer alan Işıklı Gölü öğleden sonra başlayarak gün batımı ve gece fotografları için oldukça etkileyici kadrajlar sağlayan fotografik bir noktadır. Bu fotografta ağaçların ve yansımalarının güçlü görünmesi için fotograf, geniş açı objektif kullanılarak ve yere yakın bir noktadan çekim yapılarak oluşturuldu. Işık ölçümünün gökyüzünden yapılması da ağaçların silüet olarak oluşmasını sağladı. Parasoleyler pek çok fotograf gönüllüsü için ışık kaynağının karşıda […]
Read More ›

Sultan Sazlığı’nda Gündoğumu

Günün ilk ışıklarıyla birlikte fotografçıların mesaisi başlar. Aydınlanan bölgelerdeki ışığın rengi ve oluşan gölgelerle fotografik anlatımın gücü artar. Bununla birlikte güneşe karşı yapılacak çekimlerde de oldukça etkili sonuçlar elde etmek mümkündür. Özellikle güneşi bulutlarla örterek güçlü fotografik atmosferler elde edilebilir. Kayseri ili Develi ilçesi sınırlarında yer alan Sultan Sazlığı da günün farklı saatlerinde olduğu gibi sabahın ilk ışıklarında da etkili fotograflar veren bir bölgedir. Gökyüzündeki bulutların oluşturacağı grafik görüntülerin yanı sıra su birikintileri üstünde ortaya çıkan yansımalar güçlü kadrajlara olanak verir. Böyle bir görüntüyü daha etkili ve güçlü kılabilmek için birkaç noktaya dikkat etmek gerekir. Bunlardan birincisi geniş açı objektif kullanmaktır. Hem normalden daha fazla alanı kaydetme şansı vermesi hem de ön tarafı yakın ve büyük arka planı uzak ve küçük gösterme etkisi gökyüzünün de etkileyici olarak görünmesini sağlayacaktır. Bir başka dikkat edilmesi gereken nokta ışık ölçümünün gökyüzünden yapılmasıdır. Bu sayede gökyüzünün rengi ve tonları doğru görünürken ışık hüzmelerini, parlak alanları ve ters ışıkta kalacak bölgeleri de etkili gösterme şansı olacaktır. Güneşin bulutlar arasında kaldığı bir anda fotografın çekilmesi de kadraj içerisinde patlayan alanların oluşmasını engelleyecektir.
Read More ›

Gündoğumu Fotografı Nasıl Çekilir?

Himalaya Silsilesinde Gündoğumu Gündoğumunda etkili fotograflar çekebilmenin ilk koşulu çekim yapılacak noktaya güneşin ortaya çıkmasından daha önce ulaşmaktır. Güneş doğduğunda hala yatağında olan bir fotografçının kalkıp hazırlanması, yola düşmesi, çekim noktasına ulaşması ve çekim için hazırlıklarını tamamlaması zaman alacağından verimli bir fotograf çalışması için geç kalınacaktır. Güneşin henüz ortaya çıkmadan çekim noktasında olunması ekipman hazırlığı, çekim öncesi teknik ve estetik tercihler, farklı çekim planlarının uygulanması için yeterli zamanı sağlayacaktır. Tibet tarafından Everest Ana Kamp Bölgesi’ne yaptığım yolculukta Himalaya silsilesinin ilk göründüğü noktaya ulaşmak için gündoğumundan 2 saat önce yola düşerek çekim noktasına ulaştım. Bu ilk çekimleri tripod kullanmadan yaptığımız için yüksek ISO tercihi ile enstantane değerinin makineyi elde kullanmaya yeterli olacağı bir değere ulaşmasını sağladım. Aynı zamanda açık diyafram seçimi de bu konuda yardımcı oldu. Yansıma görüntüsünün de kadrajda yer alabilmesi için su birikintisinin yüzeyine yakın bir noktadan, eğilerek çekimi gerçekleştirdim. Bir çok yansıma fotografında bu yöntem etkinin artmasına yardımcı oluyor. JPEG dosyalarda ışığın rengi fotografa bir atmosfer katıyorsa White Balance (Beyaz Ayarı) GÜN IŞIĞI (Daylight / Direct Sunlight) olarak seçmek etkiyi arttırıyor. RAW dosyalarda ise Beyaz Ayarı’nı otomatik olarak bırakmak yeterli. Renk tercihi daha sonra bir RAW işleme programında yapılabiliyor. Tonların doygun oluşması için genelde eksi (-) yönde pozlama […]
Read More ›