BALIK GÖZÜ OBJEKTİF KULLANIMI

Çektiğimiz her fotograf görüntüler aracılığıyla kurduğumuz bir cümledir. Hatta bu tanımlamayı biraz daha ileri götürecek olursak, çektiğimiz her fotograf kurduğumuz her cümlenin başına “bence” kelimesini eklememizdir. “Bence günbatımı böyleydi.”, “bence çocuk böyle gülüyordu.” dememizdir. Her objektifin farklı bir görsel etkisi vardır. Bu görsel etkiler kurduğumuz görsel cümlelerde “bence” kelimesini eklememize yardımcı olan en önemli ögedir. Balık gözü objektifler 150 derece ve daha fazla görüş açısına sahip olan objektiflerdir. Bu abartılı geniş açıyla görme özelliğinin yanı sıra abartılı deformasyon etkisi sebebiyle genelde kullanmadığımız, özel amaçlı objektiflerdir. Bu özel amaçlardan biri mimari fotograflar olabilir. Genellikle mimari yapılar bizden büyük, bizden yüksektir ve biz kadrajımızda bu yapıların tamamını sığdırmaya çalışırız. Eğer uygun mesafaye sahipsek yapıdan uzaklaşarak kadraja sığdırmamız mümkün olur. Ancak uzaklaşmamıza yetecek bir mesafemiz yoksa bulunduğumuz yerden tüm yapıyı görebilecek bir objektife ihtiyaç duyarız. Edirne’de bulunan Selimiye Camisinde de avlunun giriş kapısı bizim doğal mesafe sınırımızı oluşturuyor. Bu uzaklıktan caminin tamamını kadraja sığdırmak için 8 mm balık gözü objektifi tercih ettim. Böylece mimareler, ana kubbe, yanlarda yer alan küçük kubbeler ve hatta altında durduğum revak bölümünün üst tarafı da kadrajıma girmiş oldu. Abartılı deformasyonun izleyen gözü rahatsız etmemesi için çekim noktası olarak cami girişini tam ortalayacak açıyı bulmaya çalıştım. Işığın geliş yönüne […]
Read More ›

POZLAMA MÜDAHALESİ : KARDA ÇEKİM

Fotograf makinelerinin pozmeterleri, ışık ölçerleri, renkleri görmez. Farklı renklerin ışık ölçümünü yanıltmaması için pozometreler dokusuz siyah ve dokusuz beyaz arasında yer alan gri tonların tam ortasında yer alan 5. Gri ya da % 18 Gri denilen bir tona göre kalibre edilmişlerdir. Bu nedenle pozometreler beyaz ve siyah renkli konularla karşılaştığımızda ortamdaki ışık koşulundan farklı sonuçlar gösterirler. Siyah alanların çok yer kapladığı sahne sanatları gibi konularda olması gereken ışık değerlerinden daha düşük eşlemeler gösteren pozometreler, kar gibi beyaz renkli konularda yansıyan ışıklardan etkilenerek olması gereken değerlerden daha yüksek enstantane – diyafram eşlemeleri sonucuna ulaşırlar. Bunun sonucu olarak özellikle karlı ortamlarda çekim yaparken ışığın durumuan göre kar fotograflarında gri ya da mavi tonlar baskın olur. Bir çok fotograf gönüllüsü bu durumu Beyaz Ayarı ile düzeltmeye çalışır. Oysa ki çözüm pozlamaya müdahale etmektir. Kar gibi beyaz renkli konular ışığı çok fazla yansıtacağı için pozometreler var olan ışıktan daha fazla ışık algılar ve daha yüksek enstantane – diyafram eşlemesi sonucuna ulaşırlar. Erciyes Dağı çevresinde çektiğim bu fotografta da kadrajın neredeyse tamamının beyaz olması pozometre için yanıltıcı bir koşul oluşturuyor. Bu tarz fotograflarda karın kadrajınızda kapladığı alanı dikkate alarak genel ışık ölçümünden artı (+) yönde bir ya da iki stop pozlama müdahalesi beyaz rengin doğru […]
Read More ›

DIŞ MEKANDA YAPAY IŞIK KULLANIMI

Hinduzim’de öldükten sonra tekrar dünyaya gelme, reeankarnasyon, inancı vardır. Bu inanca göre beden çok önemli değildir, önemli olan ruhun yaptığı yolculuktur. Bu nedenle farklı inançlarda ve toplumlarda olduğu gibi ölen kişileri gömmez, büyük bir törenle yakarlar. Genelde bu törenler kutsal kabul edilen akarsu kenarlarında yapılır, tıpkı Kathmandu’da Bagmati Nehri kıyısındaki Pashupathinanth Tapınağında olduğu gibi… Günün 24 saati devam eden bu ritüeli farklı zamanlarda fotograflama şansım oldu. Ancak kabul etmek gerekir ki görsel açıdan karanlık saatlerde çekilen fotografların oluşturduğu görsel atmosfer oldukça etkileyici olabiliyor. Tapınak çevresinde zayıf da olsa ortamı aydınlatan sokak lambaları her yerin zifiri karanlık olmasını engelliyor. Bununla birlikte yapay ışık kaynaklarının yarattığı sarı – turuncu tonların yoğunluğu teknik olarak baş edilmesi gereken bir nokta oluyor. Bu tarz çalışamlarda eğer ortam ışığının rengi konuya bir atmosfer katıyor ve etkisini arttırıyorsa White Balance (Beyaz Ayarı) tercihini GÜN IŞIĞI olarak yapıyorum. Böylece sarı – turuncu renkleri fotografıma dahil etmek mümkün oluyor. Az ışıklı pek çok ortamda olduğu gibi yüksek ISO ve açık diyafram tercihi de özellikle tripod kullanmadan çekim yapma şansı veriyor. Bu fotografı yakma işlemi tamamlandıktan hemen sonra küllerin nehre döküldüğü anda çektim. Bunun sebebi teknik – biçim ve içeriği birbiriyle bağlama çabasıdır. İlk paragrafta da açıklamaya çalıştığım gibi Hinduzim’de […]
Read More ›

FOTOGRAFTA FARKLI BAKIŞ YOLLARI

Son yıllarda dijital teknolojinin gelişmesi ve bilgisayar, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla fotograf sanatı da çehre değiştirdi. Artık hemen herkes görüntü kaydedebiliyor, kaydettiği bu görüntüleri çok kısa sürede, teoride de olsa, tüm dünyayla paylaşabiliyor. Kabul etmek gerekir ki bu yaygınlaşma ve hız, fotograf çalışmalarında göreceli olarak daha zayıf kadrajların, daha etkisiz fotgrafların sayısını da arttırdı. Birbirinin tekrarı ve türevi olan pek çok fotograf sayısız kullanıcı tarafından üretildi. Oysa ki her sanat eseri bir düşünce anlatır, bunu bir biçimde anlatır, bir tekniğe yaslanır, bir özgünlük taşır. Bu nedenle de tüm fotograf gönüllülerinin temel hedeflerinden biri özgün eserler ortaya koymak olmalıdır. Bu kitabın çerçevesi içerisinde bu özgünlük için önerilebilecek yollardan biri herkesin baktığı, gördüğü şekillerin dışında bir biçim dünyası oluşturmaya çabalamaktır. Herkesin bakmadığı açılardan bakmak, herkesin denemediği teknikleri denemek, “ben yaptım oldu” kolaycılığına kaçmadan daha etkili bir anlatım yolu aramak önemli başlıklardan biridir. Örnek fotograf Prag şehrinde açtığımız fotograf sergisi için Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaptığımız karayolu yolculuğu sırasında çektiğim fotograflardan biri… Fotografçı olarak temel sorumluluklarımızdan biri mazeret yerine fotograf üretmektir. Bu nedenle Fotografçı Olmak Üzerine Pratik Bir Rehber kitabında Magnum fotografçısı David Hurn’un Bill Jay’e söylediği sözü bir başucu rehberi gibi kabul ediyorum: Kötü fotografçı için mazeret çoktur. İyi bir fotograf çekemeyen her fotograf […]
Read More ›

DIŞ MEKAN PORTREDE YAPAY IŞIK KULLANIMI

Hinduizm’de bir çok tanrının varlığına, pek çok dini ritüele, kutlamaya, ibadete inanılır. Bunların bazıları kişinin kendi içinde yaşadığı ritüellerken bir çoğu bizlerin de izlediğimizde görselliğinden etkilendiğimiz etkinliklerdir. Ylın 365 günü günbatımından sonra gerçekleştirilen Aarti Törenleri de bunlardan biridir. Kutsal Ganj Nehri’nin tanrıçası Ganga için çoğunluğu ateş sunularak gerçekleştirilen bu tören farklı bölümlerden oluşur. Tütsü, mum ve ateş sunulması sırasında ortaya çıkan atmosfer sadece biz fotografçıların değil dünyanın pek çok yerinden gelen tursitler için de ilginç bir görsel şölendir. Fotografik olarak Aarti Törenlerini çalışırken birkaç zorlukla baş etmek gerekir. Bunlardan ilki törenler gün batımından sonra yapıldığı için sadece yapay ışık kaynaklarıyla çekim yapılacak olmasıdır. Elbette bu ışık kaynakları günışığından daha zayıftır ve renkleri de farklıdır. Bu nedenle yüksek ISO tercih etmek, açık diyaframa sahip bir objektifle çalışmak ve ortaya çıkacak rengin konunun atmosferini destekleyecek şekilde kullanılmasını sağlamak gerekmektedir. Bu teknik konuları çözdükten sonra yavaş da olsa sürekli hareket halinde gerçekleştirilen törenin en güçlü anlatılacak açılardan fotograflanması için töreni izleyen binlerce insan arasında en doğru noktaları bulmak gerekecektir. Çekim noktasının bulunmasıyla birlikte izleyici ilgisinin güçlü bir şekilde yakalanmasını sağlayacak objektif tercihi de düşünülmelidir. Yedi tapınak görevlisinin tek sıra olarak gerçekleştirdikleri töreni yandan çekmeye karar verdiğinizde en doğru tercih tele objektif kullanmak olacaktır. […]
Read More ›

İÇ MEKANDA GÜN IŞIĞI KULLANIMI

Biz fotografçılar için fotograf çalışmanın pek keyifli olmadığı 2 ışık koşulu vardır: Birincisi özellikle yaz mevsiminde öğle saatlerinde ışığın çok dik açıyla geldiği ve sert olduğu durumlardır. İkinci koşul ise havanın kaplı olduğu ve homojen aydınlanma sebebiyle gölge alanların oluşmadığı dönemlerdir. Böyle bir ışık koşuluyla karşılaşıldığında şikayetçi olup fotograftan vazgeçmek yerine yaratıcı çözümler bulmak da yine biz fotografçıların görevidir. Bir çok fotograf yolculuğunda bu koşullarda çalıştığımız öncelikli konu iç mekan portreleridir. Bir pencere ya da kapının hemen yanıbaşında çekilecek bir portre fotografında bir çok fotograf konusunda aradığımız ışık koşulu oluşur; bir bölümü güçlü aydınlanan ana konunun diğer bölümüne doğru yumuşaktan aşlayan gölgeler giderek koyulaşır. Böylece fotografımızda doku, detay ve derinlik duygusu ortaya çıkar, hacim anlaşılır olur. Çektiğimiz bir portre ise ışık ifadeyi güçlü bir şekilde öne çıkarır, gölge alanlar ilginin ifadede toplanmasını kolaylaştırır. Kayseri’de düzenlediğimiz bir çok fotograf atölyesinde Develi ilçesine bağlı Sindelhöyük kasabasının Çarıklı mezrasında ziyaret edip fotografladığımız Zuhal’den ışığın etkili olmadığı bir gün ağılın içinde bize modellik yapmasını rica ettik… Sağolsun bizi kırmadı… Böyle bir fotograf çalışmasında elbette ışık ölçümünü modelin yüzünden yapmamız gerekiyor ki ten rengi doğru olsun. Bir portre fotografında, özel bir amacımız yoksa, ten renginin doğru olması ışık ölçümünün de doğru yapıldığına bir referans olabilir. […]
Read More ›

BHAKTAPUR’DA LOKAL IŞIK KULLANIMI

Işık elbette fotografın oluşmasını, ortaya çıkmasını sağlayan hammadde, belki de en önemli ögelerden biri… Ancak etkili ışık kullanımı her yerin “şıkır şıkır” aydınlanmasıyla ortaya çıkan bir durum değildir. Işığın doğru konu üzerinde yeterli aydınlatmayı yaparken, karanlık ve gölgelerin de istenmeyen alanları örtmüş olması bizler için en etkili aydınlatma koşulu anlamına geliyor… Nepal’in UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan şehirlerinden olan Bhaktapur’da hayat çok erken saatlerde başlayıp hava kararana kadar devam eder. Meydanlarda ve sokaklarda genel bir aydınlatma olmadığı için bu saatlerde dışarıda olanlar kendi aydınlatmalarıyl ahayatlarıyla devam ederler. Thamaudi Meydanı’ndaki bu seyyar satıcı da küçük tezgahı üzerindeki lambasıyla satışlarına devam ediyor. Kadrajdaki küçük bir alanı aydınlatan lokal ışık kaynağı çevrenin de karanlık olması sayesinde ilginin tek bir alana toplanmasını sağlıyor. Bununla birlikte kompozisyondaki Altın Kesim noktasında yer alan renkli şemsiye de ilgi merkezi olarak dikkat çekiyor. Bu tarz aydınlatma durumlarında doğru enstantane – diyafram değerlerini bulabilmenin yolu spot (nokta) ışık ölçüm sistemi kullanarak sadece aydınlanan bölgenin ışık ölçümünü yapabilmekten geçiyor. Bu ışık ölçüm sisteminde ışık ölçümünün tamamı tek bir noktadan yapılabiliyor. Böylece çevredeki farklı aydınlatmalar ölçümü etkilemiyor. Bu fotografta sağ taraftan sokağı aydınlatan aracın farları da sokağı az da olsa görmemizi sağlıyor ve mekan duygusunu algılamayı kolaylaştırıyor. Spot (nokta) […]
Read More ›

AGORA’NIN PENCERELERİ

Ters ışık sadece silüet görüntülerle etkileyici görüntüler oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda geçirgen ya da yarı geçirgen konularda da ortaya çıkaracağı atmosferle güçlü fotograflar oluşturmamıza yardımcı olur… İstanbul Balat semtinde bulunan tarihi Agora Meyhanesi bir dönem şarkılara konu olacak kadar popüler olmuş daha sonra uzun yıllar kapalı kalmıştır. Geçtiğimiz yıllarda restore edilerek tekrar hizmete açılan mekan aynı zamanda semtte fotograf peşinde koşturan biz fotografçılar için de ilginç kompozisyonlar sağlar. Bir çok konuda olduğu gibi cephe ışığı konu üzerindeki detayları yok eder, gölgeleri ortadan kaldırır ve yüzeysel görüntüler oluşturmasına yol açar. Ancak aynı konular ışığın farklı açılardan gelmesi durumunda çok farklı ve etkileyici sonuçlar sağlayabilir. Ters ışık koşulunun silüet görüntüler elde etmemize yardımcı olduğunu konuşmuştuk. Işığın geçmesine izin veren geçirgen ve yarı geçirgen konular (renkli camlar gibi) renklerin daha güçlü oluşacağı ters ışık ile normalde göründüklerinden daha etkileyici görselliğe kavuşurlar. Bu fotografta renklerin ve detayların doğru oluşması için ışık ölçümü ortada perdelerin bulunduğu alandan yapılmıştır. Böylece perdeler üzerindeki detaylar doğru olarak görünürken penceredeki renkli camlar parlamış, iç mekana doğru girdikçe koyulaşan alanlar gözün aydınlık bölgelere ulaşmasını kolaylaştırmıştır. Öndeki masaya yakın bir noktadan çekim yapıldığı için alan derinliğinin sınırlı olarak arka planın flulaşmasını engellemek için kısık bir diyafram değeriyle çekim yapılmıştır.   Işığın […]
Read More ›

SELANİK ŞEMSİYELERİ’NDE SİLÜETLER

Ters ışık fotografları çekilmesi en kolay ve izleyiciyi en çok etkileyen fotograf arasında yer alır. Bunun sebebi kadrajınızda sadece 2 farklı ışık alanı olmasıdır: aydınlık ve karanlık alanlar… İnsan gözü farklı ışıklı alanlardaki detayları görebilecek şekilde ışığı (ve karanlığı) tolore edebilir. Fotograf makinesi ise siz ışık ölçümünü nereden yaparsanız sadece orayı doğru gösterebilir. Bu nedenle etkili bir fotograf çalışması için akıldan çıkarılmaması gereken ilk cümle şudur; insan gözü ve fotograf makinesi farklı görür ! Ters ışık koşullarında silüet fotograf çekebilmek için 2 koşulumuz olduğundan söz etmiştik: çektiğimiz konunun detaysız, tam siyah olması ve kontur hatlarından ne olduğunun insansa ne yaptığının belli olması. Birinci koşul ise teknik bir koşuldur; aydınlık alanlar ile karanlık alanlar arasında en az dört stop ışık farkı olması gerekir. Aksi halde fotograf makineniz 2 bölgeden de detay gösterebilecektir. Bu nedenle aydınlık alan ve ters ışıkta kalan alanların ışık ölçümünü yapar, karşılaştırırız. Eğer arada en az dört stop ışık farkı varsa, aydınlık alanın ışık ölçümünü kullanmak o bölgeyi doğru göstermemizi sağlarken, ters ışıkta kalan bölgelerin detaysız, siyah olarak oluşmasına yardımcı olacaktır. İkinci koşulumuz kompozisyon ile ilgilidir. Çekim açısı, çekim yüksekliği ve çekim anı konunun sadece kontur hatlarıyla anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Selanik’in simgelerinden biri olan şemsiyelerin altında yürüyen insanların […]
Read More ›

IŞIKLI GÖLÜ’NDE GÜNEŞE KARŞI ÇEKİM

Güneş… Dünyayı aydınlatan, biz insanların görmesini, fotogafçıların da görüntülerini kaydetmesini sağlayan en önemli ışık kaynağı… Aydınlatma açısıyla, rengiyle, gölgeleriyle anlatım dilimizi oluştururken kullandığımız en güçlü öge… Bununla birlikte zaman zaman güneşi de kadrajımıza alarak etkili görüntüler oluşturma şansımız vardır. Güneşe kadrajında yer vererek kompozisyon oluşturan pek çok fotograf gönüllüsünün en önemli problemi güneşin beyaz bir top gibi parlayarak kadrajda dikkat çeken alanlar oluşturmasıdır. Bunu engellemenin yolu diyafram değerini mümkün olan en kısık (22, 32 vb.) bir değerde kullanmaktır. Böylece güneş, kullandığınız objektifin optik kalitesine bağlı olarak, yıldız gibi parlayacaktır. Işık kaynağının, bu örneğimizde güneşin, karşımızda olduğu durumlarda fotografınızda istemediğiniz noktasal parlamalar oluyorsa bu büyük ihtimalle objektifin önünde yer alan UV ya da Skylight filtrenizin kirli olmasıdır. Filtrenizi o kare için çıkartarak çalışmak bir çözüm sağlayabilir. Ayrıca oluşacak iç yansımaları engellemenin bir yolu da parasoley kullanmak olabilir. Denizli ili Çivril ilçesinde yer alan Işıklı Gölü öğleden sonra başlayarak gün batımı ve gece fotografları için oldukça etkileyici kadrajlar sağlayan fotografik bir noktadır. Bu fotografta ağaçların ve yansımalarının güçlü görünmesi için fotograf, geniş açı objektif kullanılarak ve yere yakın bir noktadan çekim yapılarak oluşturuldu. Işık ölçümünün gökyüzünden yapılması da ağaçların silüet olarak oluşmasını sağladı. Parasoleyler pek çok fotograf gönüllüsü için ışık kaynağının karşıda […]
Read More ›