KOMPOZİSYONDA ALTIN ÇİZGİLER

Fotografta kullandığımız ögeleri kadrajın neresine yerleştireceğimiz her zaman önemli bir kriter olmuştur. Merkeze yerleştirilen ögeler çevrelerinde oluşacak alan nedeniyle boşluk duygusuna ve durağan bir fotografa neden olurken, kenar ve köşelere konan ögeler gözü fotografın dışına doğru çekecektir. Altın oran, Mısır ve Yunan sanatının tarihi içinden geçerek Rönesans’a uzanan bir kavramdır. Yapısal bir tekniğe bağlanarak sanat tarihi kuramları içindeki yerini almıştır. Orantı iki büyüklük veya bir bütünün parçası arasındaki dengedir. Bu denge geometrik ölçülere bağlanmıştır. Mimari eserlerde ve diğer görsel sanatlarda da kullanılan altın kesim kuralı bir yüzeyin zorunlu bölünmesi gerektiği durumlarda kullanılacak en iyi yöntemdir. Altın kesim kuralında bir yüzey enine ve boyuna üç eşit parçaya bölündüğünde yüzeyde çizgilerin kesiştiği dört önemli nokta ortaya çıkar. Ana öge bu noktalardan birine yerleştirildiğinde anlatım ve görsellik açısından en uygun nokta bulunmuş olur. Bu dört ana noktadan ana ögenin özelliği ve anlatımı destekleyecek en uygunu seçilerek düzenlemenin yapılması gereklidir. Bir fotografta sadece ana konunun altın kesim kuralına göre yerleştirilmesi orantının yeterli olması anlamına gelmez. Ana ögeyi destekleyen yardımcı ögeler de kendi bölmelerinde altın kesim kuralına göre yerleştirilmelidirler. Bunun yanında, ana ve yardımcı ögelerin çerçevenin tümüne oranı da önemlidir. Mümkün olduğu ölçüde fotografta ana öge karenin ortasına getirilmemeli (Özel durumlar ve grup fotograflarında bu […]
Read More ›