FOTOGRAFTA FARKLI BAKIŞ YOLLARI

Son yıllarda dijital teknolojinin gelişmesi ve bilgisayar, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla fotograf sanatı da çehre değiştirdi. Artık hemen herkes görüntü kaydedebiliyor, kaydettiği bu görüntüleri çok kısa sürede, teoride de olsa, tüm dünyayla paylaşabiliyor. Kabul etmek gerekir ki bu yaygınlaşma ve hız, fotograf çalışmalarında göreceli olarak daha zayıf kadrajların, daha etkisiz fotgrafların sayısını da arttırdı. Birbirinin tekrarı ve türevi olan pek çok fotograf sayısız kullanıcı tarafından üretildi. Oysa ki her sanat eseri bir düşünce anlatır, bunu bir biçimde anlatır, bir tekniğe yaslanır, bir özgünlük taşır. Bu nedenle de tüm fotograf gönüllülerinin temel hedeflerinden biri özgün eserler ortaya koymak olmalıdır.

Bu kitabın çerçevesi içerisinde bu özgünlük için önerilebilecek yollardan biri herkesin baktığı, gördüğü şekillerin dışında bir biçim dünyası oluşturmaya çabalamaktır. Herkesin bakmadığı açılardan bakmak, herkesin denemediği teknikleri denemek, “ben yaptım oldu” kolaycılığına kaçmadan daha etkili bir anlatım yolu aramak önemli başlıklardan biridir.

Örnek fotograf Prag şehrinde açtığımız fotograf sergisi için Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaptığımız karayolu yolculuğu sırasında çektiğim fotograflardan biri… Fotografçı olarak temel sorumluluklarımızdan biri mazeret yerine fotograf üretmektir. Bu nedenle Fotografçı Olmak Üzerine Pratik Bir Rehber kitabında Magnum fotografçısı David Hurn’un Bill Jay’e söylediği sözü bir başucu rehberi gibi kabul ediyorum: Kötü fotografçı için mazeret çoktur.

İyi bir fotograf çekemeyen her fotograf gönüllüsü hep olmayan bir şeylerden bahseder; hava, ışık kötüydü, yanında doğru ekipman yoktu, fotografını çektiği kişi izin vermedi … Oysa ki var olan koşulları en verimli haliyle kullanıp ortaya olabilecek en etkili sonucu çıkartmak temel uğraşımız olmalıdır.

Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da bulunan Alexander Nevski Katedrali’ne ulaştığımızda hava kapalıydı, daha araçtan inip katedrale yürümeden yapmur bastırdı. Aracın içinden çıkamadık. Yapılacak iki şey vardı; yola devam etmek ya da bu durumdan bir fotograf üretmeye çalışmak.

Olympus fotograf makinelerinde bulunan ART (sanat) modunun 10. Seçeneği Dramatik Filtredir. Bu filtre içerisinde renkli ve siyah beyaz olmak üzere de iki alternatif bulunur. Bu fotografta ışığın da etkili olmaması sebebiyle ART / DRAMATİK FİLTRE / RENKLİ seçenekleriyle bir çekim yaptım. Arabanın camındaki yağmur damlalarına netlik yapıp, katedralin netsiz olması için diyaframı da açık bir değerde kullandım. Netlik yaptığım noktaya yakın olduğum için katedral netlik sınırının dışında kaldı ve sanırım o koşullarda oluşabilecek en etkili görüntülerden biri oluştu.

ART (Sanat) modu makine modeline göre farklı sayıda filtre seçeneğiyle Olympus makinelerin fotograf gönüllülerine sunduğu ilginç bir seçenek. Aynı görüntüyü farklı görselliklerde kaydetme şansı vermesi açısından oldukça kullanışlı bir alternatif.

Leave a Comment!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir