YOĞUNLUK FİLTRESİ KULLANARAK UZUN POZLAMA YAPMAK

Koyu renkli camları sayesinde ND (Neutral Density – Yoğunluk) filtreler çok düşük enstantane değerleriyle çekim yapma şansı verirler. Eğer ışık kırma katsayısı yüksek bir filtre kullanırsak pozlama süresi çok uzar ve kadrajımızda hareketli olan konular normalde görmeyeceğimiz bir hale gelebilirler. Örneğin deniz kenarındaki dalgalar pozlama süresi boyunca kıyıya çarparlar ve uzun pozlama sayesinde tülümsü bir görüntü oluştururlar. Anamur tarafındaki Mamure Kalesi denizin içine uzanan yapısıyla ilginç bir görsellik taşır. Ancak özellikle yaz mevsiminde neredeyse gün boyunca çok dik açıyla gelen güneş sebebiyle fotoğrafının çekilmesi zor bir konudur. Sert ve dik gelen ışık gölgeleri yok edecek dokusu, detayı olmayan bir yüzey görüntüsü oluşturacaktır. Bu sonuç estetik olmayan bir görüntü kaydıdır. Fotoğrafçı dediğimiz kişi mazeret yerine fotoğraf üretmekle mükellef olan kişidir. Bu nedenle fotoğraf için uygun olmayan bir ışık koşulunda dahi ne yapılabileceğinin çarelerini aramak bizim öncelikli işimizdir. Fotoğrafı çekerken öncelikli olarak geniş açı obejktif kullanarak ön plandaki kayalıkların fotoğrafta daha güçlü görünmesini sağladım. Bu amaçla tripodumu kayalıklara yakın bir noktaya kurdum. Daha sonra en kısık diyafram değerim olan 22 ile ışık ölçümünü yaptım. Enstantane değerini 1 / 30 saniye olarak buldum. 10 stop ışık kırma katsayısı olan ND filtremi takınca aynı ışık koşulu 30 saniye olarak oluştu. Bu sayede sürekli hareket […]
Read More ›

ALAN DERİNLİĞİNİ SONSUZ KULLANMAK

Net Alan Derinliğini sonsuz ya da sınırlı olarak kullanmak için 3 faktörü de (objektif, diyafram, uzaklık) bir arada kullanırız. Tüm değişkenleri aynı amaca yönelik olarak değiştirmek nispeten kolay bir kullanımdır. Geniş açı objektif, kısık diyafram tercihi ve uzak noktaya netlik alan derinliğini sonsuza taşır. Tele objektif, açık diyafram ve yakın bir noktaya netlik de alan derinliğini oldukça sınırlı hale getirecektir. Ancak zaman zaman bu değişkenleri farklı kullanarak da benzer etkiler alabiliriz. Tibet’in başkenti Lhasa’da bulunan Potala Sarayı’nın fotoğrafını Jokhang Tapınağı terasından çekmek istediğinde aradaki mesafeden dolayı tele objektif kullanmam gerekiyordu. Mimari bir çekim çalışması olduğu için kadraj içerisindeki her yerin net olmasının daha doğru bir tercih olduğunu düşündüm. Ancak tele objektif alan derinliğini sınırlayacağı için diğer 2 değişkeni alan derinliğini arttıracak şekilde kullandım. Bu amaçla netliği sonsuza yaparak diyaframı da kısık bir değerde (11) olarak seçtim. Tele objektif ile uzakta olan konudan istediğim kadrajı yapma ve perspektif yığılması etkisiyle arka plandaki tepeleri de kadraja dahil etme şansım oldu. Bununla birlikte diğer 2 değişkenin yardımıyla tüm görünütünün de net olmasını sağladım. Bu tarz fotoğraflarda Değerlendirmeli Işık Ölçüm sistemiyle ışık ölçümü yapmak kadrajın her noktasının ışık değerinin ölçüme dahil edilmesini sağlayacağı için daha doğru bir tercihtir.
Read More ›

TELE OBJEKTİF KULLANIMI: UZAKTAKİ KONULARDAN DETAY ÇEKİMLERİ

Birçok fotoğraf çalışması için mümkün olduğu kadar fiziksel ve manevi olarak çalıştığımız konuya yakın olmak konuyu derinlemesine anlatmak için önerilen bir çalışma yöntemidir. Ancak bazı konularda fiziksel olarak konuya yaklaşmak mümkün olmamaktadır. Tele objektifin dar açıyla görme özelliği sayesinde yanına giderek çekim yapamayacağımız konuları da çalışma şansımız vardır. Yılkı atlarını fotoğraflamak için sıklıkla atölye çalışmaları düzenlediğimiz Kayseri ili Hörmetçi Köyü’nde 300 attan oluşan bir sürü var. Köy yakınlarındaki geniş arazilerde farklı ışık koşullarında koşarken fotoğrafladığımız sürüyü bir araya toplayarak yakın çekimler de yapma şansımız oluyor. Ancak aralarına girdiğimiz zaman oldukça ürkek olan atlar bizden uzaklaşıyor. Bu nedenle atların toplandığı alanın hemen yanında bulunan tepeye çıkarak tele objektif ile çalışabiliyoruz. Zoom özelliği olan bir objektif ile farklı kadrajları kolaylıkla oluşturabiliyoruz. Aynı zamanda sınırlı alan derinliği sayesinde tek bir atı ilgi merkezi haline getirebiliyoruz. Sınırlı alan derinliğini oluşturabilmek için tele objektifin yanı sıra açık diyafram da kullanmamız gerekiyor. Bu tarz bir çalışma yaparken sürü içerisinde farklı renkte olan atları özellikle izliyoruz. Anlık oluşan hareketler ilginç fotoğraf kareleri oluşturabiliyor, bu nedenle her an tetikte olmamız gerekiyor. Hareketli konuların fotoğraflarını çekerken fotoğrafçının “deklanşöre basma refleksi” ortaya çıkacak fotoğrafın başarısını çok etkiler. Bu sebeple yaptığım pek çok fotoğraf atölyesinde katılımcı dostlara mümkün olduğu kadar çok […]
Read More ›

RENK KULLANIMI: ABANT GÖLÜ – BOLU

Özellikle renkli fotograflar ile ilgilenen fotograf gönüllüleri için renk ögesi ana konuyu vurgulayacak en önemli kompozisyon kriterlerinin başında gelir. Fotografladığımız konunun rengi sadece izleyecinin dikkatini çekmeyi sağlamaz, aynı zamanda fotografçıyı da o konuyu fotograflamaya iten önemli bir ögedir. Çektiğiniz konunun rengiyle izleyen gözün dikaktini çekmesini ve ilginin o konuda toplanmasını istiyorsanız konunun doğada az bulunan renklere sahip olması bir avantajdır. Mavi, yeşil, kahverengi, gri gibi renkler doğada ve çevremizde çok fazla olduğundan çok zıt renklerin içinde yer almıyorlarsa dikkat çekmezler. Sarı, turuncu, kırmızı gibi renkler ise aynı renklerin içinde olmadıkları her durumda dikkat çekerler. Bu nedenle ana konunuzu bu renklerden seçmek ilgi merkezi olacak konuyu kolaylıkla oluşturmanızı sağlayacaktır. Zaman zaman fotograf yolculuklarımızda kurgu çalışmalar da yapıyoruz. Genel görüntülerde bir ilgi merkezi oluşturmak ve izleyen gözün fotografa giriş yapmasını sağlayacak bir nokta vermek amacı taşıyan bu kurgularımızda çevreden farklı renkteki konumuz fotografa ilk bakışta dikkat çekebiliyor. Bu örnek fotografta olduğu gibi farklı renkler taşıyan şemsiye güçlü bir ilgi merkezidir. Ters açıyla gelen ışık şemsiyenin içinden geçerek renklerin daha parlak oluşmasını sağlıyor. Pozlamaya yaptığım 0,7 stopluk eksi (-) yönde müdahale çevrenin daha koyu oluşmasını ve renklerin daha vurucu bir şekilde ilgi merkezi olmasını sağlıyor.  
Read More ›

İÇ MEKANDA YAPAY IŞIK KULLANIMI; KATHMANDU – MAYMUN TAPINAĞI

Farklı inançların ibadethanelerinde var olan atmosfer ve ritüeller etkili fotoğraf kareleri için imkanlar sağlar. Farklı ışık kaynaklarıyla ortaya çıkan renk fotoğraflara güçlü bir görsellik katarken huşu içinde dua eden insanlar da fotoğrafın dramatik yapısını oluşturur. Nepal’in başkenti Kathmandu’da bulunan Swayanbunanth (Maymun) Tapınağı’nında bulunan bir bölümde de yakılan yüzlerce mum benzer bir atmosfer sağlıyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan dua, adak, ayin gibi ritüeller birçok fotoğraf çalışmasına imkan veriyor. İç mekanda ışığın az olması ISO’nun normalden daha yüksek değerlerde tercih edilmesini gerektiriyor. Bu nedenle bu fotoğrafta genelde kullandığım 100 ISO yerine 400 ISO kullandım. Aynı zamanda açık diyafram ile çalışma da bir başka dikkat edilmesi gereken tercih. Bu fotoğrafta kullandığım 2,8 diyafram değeri enstantaneyi olabilecek en yüksek değere taşırken aynı zamanda sınırlı bir alan derinliği oluşmasına da sebep oldu. Bu sayede ilgiyi ön planda dua eden kişide toplamak ve arka planda kalan yüzlerce mumun güçlü bir fon olmasını sağlamak mümkün oldu. Kullandığım tele objektif de arka planın öndeki kişiye yaklaşmasını sağlayarak izleyen gözün insan – mekan ilişkisini daha güçlü kurmasına da yardımcı oldu. Mum ışığının kırmızı renginin fotoğraftaki atmosferi desteklemesinin yolu White Balance (Beyaz Ayarı) tercihini de GÜN IŞIĞI olarak yapmaktan geçiyordu.
Read More ›

IŞIK KULLANIMI: YEDİGÖLLER’DE DETAY ÇEKİMİ

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI’NDA DETAY Kimi zaman detay fotoğrafları geniş açı objektifle bir çok şey gösteren kadrajlardan çok daha fazla şey anlatabilir… Doğru ışık koşulu ve bakış açısını bulmak şartıyla elbette… Bir çok fotoğraf gönüllüsü sonbahar renklerini fotoğraflamak için özellikle Ekim ayının sonlarında Bolu ili sınırlarında yer alan Yedigöller Milli Parkı’nı ziyaret eder… Burada yedi küçük gölün çevresinde yer alan ormanlardaki farklı ağaç türlerinin sonbaharda aldığı renkleri bir arada görebilmek ve biraz da şanslıysanız iyi bir ışık koşulunda fotoğraflamak mümkündür. Hemen hemen her fotoğraf konusunda olduğu gibi doğa fotoğraflarını da 3 farklı planla fotoğraflamaya çalışırız: genel, orta ve detay planlar… Genel planlar daha çok geniş açı objektifle çekilir ve tüm ortamın anlaşılmasını sağlar… Orta planlar genellikle normal objektifle çekilir ve insan-mekan ilişkisinin anlaşılmasına, boyutların doğru olarak algılanmasına yardımcı olur. Detay planlar ise daha çok tele objektifle ya da yakından çekilir ve ilk bakışta dikkat çekmese de konunun neredeyse tüm yükünü taşıyacak ayrıntılardan oluşur. Sonbaharda sararan yaprakların detayı da bu konunun yükünü taşıyabilecek bir plandı. Bu tarz konularda fotoğrafçıların konunun karşılarına gelmesini beklemekten ziyade farklı yükseklikler, farklı bakış açıları ve farklı objektifler ile çevrelerini incelemeleri etkili sonuçlar sağlayabiliyor. Bu fotoğrafı öğlen güneşinde çektim. Ancak tele objektif ile yaprakların arkasının gölge bir alana […]
Read More ›

FOTOGRAFTA ATMOSFER: VAR OLANI KULLANMAK

İşaretler ve sembollerin belirli işaret sistemleri içerisinde nasıl alt anlamları işaret ettiklerine dair çalışmalar yapan, anlamın nasıl inşa edildiği ve nasıl idrak edildiği inceleyen alana göstergebilim denir. Bu alanda etkileyici çalışmalar yapan Fransız felsefeci, düşünce adamı, yazar ve edebiyat kritikçisi olan Roland Barthes’in Camera Lucida isimli eserinde fotograf üzerine iki önemli kavram ortaya koyar: studium ve punctum. Studium fotograf içerisinde yer alan simge ve semboller arasında anlamlı ilişkiler kurup, önceki bilgilere de dayanarak, bu simgelerden ortak anlamlara ulaşmayı sağlar. Fotografçının aktarmak istediği duygu ve düşüneceye izleyicilerin de ulaşmasını sağlayan şeydir. Punctum ise Barthes’in belirttiği gibi fotografın içinden çıkıp sizi delip geçen anlamdır ve kişiseldir. Aynı fotografa bakan kişilerin farklı duygular hissetmesini sağlayabilen bir şeydir. Fotografta atmosfer ise izleyicinin fotografla iletişim ve ilişki kurmasını sağlayan bir ögedir. Atmosferi güçlü bir fotografta studium, yani ortak anlam oluşturmaya yardımcı ögeler, etkili bir şekilde yer alır. Atmosferin güçlü bir şekilde oluşturulması için farklı yöntemler vardır. Bunlardan ilki var olan atmosferi kullanmaktır. Işık, grafik, renk gibi ögeler fotografçı tarafından doğru tercihler de yapılarak etkileyici atmosferler sağlayabilir. Örnek fotograf Hindistan Holi Festivali’nde çektiğim karelerden biri. Baharın gelişinin kutlandığı ve Renkler Festivali de denilen Holi özellikle insanların boyaları, renkleri birbirlerine ve havaya atmasıyla güçlü bir atmosfere sahiptir. […]
Read More ›

TELE OBJEKTİF KULLANIMI

Odak uzaklığı 50 mm’den fazla görüş açısı 46 dereceden daha dar olan objektiflere tele objektif denir. Örneğin 200 mm tele objektifin görüş açısı 12 derece, 300 mm objektifin görüş açısı ise 8 derecedir. Bu sayede uzakta olan konulara fiziksel olarak yaklaşmadan çekim yapma şansı ortaya çıkar. Aynı zamanda arka planın öne doğru yaklaşması, perspektif yığılması, etkisi sayesinde güçlü fon kullanımı da mümkün olur. Etiyopya Omo Vadisi’nde yaşayan bir çok kabile ilkel yaşam koşullarını bugün de devam ettirir. Eskiden gelen bir çok geleneksel töreni bugün de gerçekleştiren bu kabileleri fotograf amaçlı ziyaretlerimizde fotograflama şansı buluyoruz. Bir düğün merasimi için ziyaret ettiğimiz Hamer kabilesinde hazırlıklar yapılırken çevrede çekim yapabileceğimiz konuları araştırıyordum. Bu sırada bir kenarda annesine ulaşmaya çalışan, emekleyerek ilerleyen bebeği görünce aramızdaki mesafeye de dikkat ederek kadrajımda sadece anne ve bebeğin olmasını sağlayacak objektife karar verdim. Kullandığım tele objektif çevrede bu konuyu desteklemeyen ögelerin kadraj dışında kalmasına yardımcı oldu. Ayrıca tele objektifin sağladığı sınırlı alan derinliği sayesinde ilginin öndeki ana konuda toplanması da kolaylaştı. Farklı anlarda yaptığım çekimler arasından bebeğin ifadesinin de görüldüğü bir anın olduğu fotografı seçtim. 200 mm, 300 mm gibi sabit odaklı tele objektiflerin aynı sıra bir çok markanın farklı odak uzaklıkları arasında çalışan zoom özellikli tele objektifler […]
Read More ›

KOMPOZİSYONDA ÇERÇEVE ve ARKA PLAN

ÇERÇEVE KULLANIMI – ÖN PLAN Fotografçı, etrafındaki sonsuz görüntü ve açıdan kendi birikimleri, ekipmanı ve niyeti doğrultusunda bir seçme yaapr ve bir kadraj oluşturur. İzleyen göze bakacağı bir çerçeve, bir pencere çizer. Zaman zaman fotograf çerçevesinin içine izleyen gözü yönlendirmek için ikinci bir çerçeve çizilebilir. Bir yerin içinden dışarı doğru bakıyormuş gibi ya da bir şeyin arkasından ileriye doğru bakıyormuş gibi yapılan kadrajlar, izleyen göze bakacağı konuyu daha etkili bir şekilde göstermek için tercih edilen bir yaklaşımdır. Bir yerin içinden dışarıya doğru bakıyormuş gibi yapılan kadrajlarda, örneğin bir kemerin içinden arka plandaki yapıya bakıyormuş gibi yapılan kadrajda, ışık ölçümü dışarıdan yapılacağı için fotografın kenar ve köşeleri daha karanlık kalır. Böylece gözün kaçabileceği alanlar örtülmüş, kapatılmış olur. Fotograf içerisinde kullanılacak alan daraldığı için daha az öge kullanılarak sade bir görüntü sağlanmış olur. Kontrast oluşturacak bir renk, ilgi çekecek bir öge de kullanılırsa fotografın anlatımı çok güçlü bir şekilde vurgulanır. Ön planda kullanılan ve bir şeyin arkasından ileriye doğru bakıyormuş gibi yapılan kadrajlarda, örneğin ağaç dalları arasından ilerdeki köy manzarasına bakıyormuş gibi yapılan kadrajlarda, netlik arka plandaki manzarada olacağı ve öndeki dallar flu olacağı için bu durum, fotograftaki derinlik duygusunu destekleyecektir. Bu durum tıpkı sinemada diyalogların gösterildiği sahnelerde olduğu gibi bir etki […]
Read More ›

PORTRE FOTOGRAFINDA IŞIK KULLANIMI – 1

Işık, fotografın oluşması için en önemli ögedir. Işık olmadığında görüntü kaydedemeyiz. Ancak sadece ışığın var olması da etkili bir fotograf çekilebileceğinin işareti değildir. Işığın estetik kullanımı her fotograf konusunda olduğu gibi insan ve portre fotograflarında da çok önemlidir. Bu nedenle bu bölümde ışığın pek çok özelliğini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. İlk olarak üzerinde durmamız gereken başlık, ışık kaynakları ve ışık kaynağının fotografa etkisi. Işık kaynakları doğal ve yapay olmak üzere ikiye ayrılır. Doğal ışık kaynaklarının başında yıldızlar gelir ve bizi esas ilgilendiren güneştir. Güneş ışığını yansıtan gök cisimlerinin en çok bilineni aydır. Doğal ışık kaynakları arasında ışık veren canlıları da sayabiliriz. Fotograf açısından çok önemli olan gün ışığını geniş bir şekilde incelememiz gerekiyor. Çünkü çekeceğimiz ve çekilen fotografların çok büyük bir bölümü bu kaynaktan gelen ışınlarla oluşturulmuştur. Bu nedenle ilerleyen bölümlerde gün ışığının geliş açısına ve günün farklı saatlerindeki rengine göre fotografın nasıl değiştiğini açıklayacağız. Suni ışık kaynakları ise insan zekası ve eli ile yapılmış ve ışık enerjisi sağlayan kaynaklardır. Mum ışığından, gaz lambasına, elektrik ampulünden, flaş ampulüne gibi gelişmiş kaynaklara kadar geniş bir yelpaze içerir. Mum ve gaz lambasının ışık kaynakları arasında sayılmasının sebebi, mumun, ışık ölçümü ve tanımlarında kullanılan temel birimlerden biri olması ve birçok fotograf tarihi ile […]
Read More ›