Şimdi etkili bir fotograf çekmek için dikkat etmemiz gereken, özellikle başlangıç aşamasında, fotograf yolculuğunda kendi yolumuzu çizmeden, tarzımızı kazanmadan önce uygulayabileceğimiz bazı kompozisyon kriterlerinden söz etmekte fayda var. Burada üzerinde duracağımız kriterlerin hiçbiri bir kural değildir. Fotografınızın taşıdığı ve aktarmaya çalıştığı duyguya göre değişebilir, yıkılabilir kriterlerdir. Eğitmenlik yaptığım derslerde her zaman verdiğim bir örneği burada da tekrarlamak isterim: Altın Kesim kriterinin bir alt başlığı olan Gidiş – Bakış Boşluğu kriterine göre “fotografın içinde bir tarafa doğru gidiş ya da bakış varsa, önde kalan bölüm arkada kalan bölümün 2 katı olmalıdır”. Ancak eski bir evin penceresinden bakan gözü yaşlı bir kadın ve fotografın bir köşesinden dışarı doğru yürüyen bir adamın olduğu bir fotograf hayal edelim. Adam kompozisyon kriterinin tam tersini yapıyor durumdadır. Ancak fotograf, üzerine sayfalar dolusu yazı yazdıracak kadar yoğun duygular taşıyor olabilir. Eğer kriteri bir kural, olmazsa olmaz bir nokta kabul edersek bu hayal ettiğimiz fotografı hemen çöpe atmamız gerekecektir. Oysaki en başta da bahsettiğim gibi fotograf makine ile değil, beyin ve duygu ile çekilir ve en doğru kompozisyon kriteri duyguyu en etkili şekilde aktarmanızı sağlayacak olandır. Yine de bozacağımız, karşı çıkacağımız, değiştireceğimiz, esneteceğimiz tüm bu kriterleri incelemekte fayda var. BELİRGİNLİK Kompozisyon kriterleri içerisinde her zaman ilk sıraya konulan […]
Read More ›
Çektiğimiz her fotograf, görüntüler aracılığı ile kurduğumuz bir cümledir. Daha da önemlisi kurduğumuz her cümlenin başına bence kelimesini yazmaktır. Bence günbatımı böyleydi, bence çocuk böyle gülüyordu, bence kadın böyle bakıyordu demektir. Seçtiğimiz objektif kurduğumuz cümledeki kelime sayısını belirleyecek en önemli ekipmandır. Yapacağımız kadraj ile sonsuz genişlikteki görüntüler seçeneği arasında en etkili olana karar vermemizi sağlayan objektif, etkili bir fotograf çalışması için ilk başlarda düşünülmesi gereken değişkenlerden biridir. Kullandığımız objektif ile kadrajımız içinde nelerin olup nelerin olmayacağını seçmekle birlikte, objektiflerin görsel etkileri nedeniyle nelere vurgu yapıp ön plana çıkaracağımıza ya da neleri daha az dikkat çeker hale getireceğimize de karar vermiş oluruz. Bu nedenle objektiflerin görsel etkileri ve bu etkilerin insan – portre fotograflarında kullanımları önemli bir başlık haline gelir. GENİŞ AÇI OBJEKTİFLER Odak uzaklıkları 50 mm.’nin altında olan objektiflerdir. Sınırımız balık gözü objektiflerdir. 20 mm.’ye kadar olanlara geniş açı, 19 mm. ve altındakilere ultra geniş açı denir. Geniş açılı objektiflerin en önemli özellikleri ön plandaki cisimleri olduklarından daha yakın ve büyük, arka plandaki cisimleri ise olduklarından daha uzak ve küçük göstermesidir. Geniş açılı objektiflerin bir başka özelliği de kenarlara ve köşelere gelen cisimleri deforme etmeleridir (distorsiyon). Optik konstrüksiyon ve dizilime bağlı olarak değişen deformasyon, kabul edilebilir ölçüler içinde olduğu sürece […]
Read More ›
İstanbul dünyanın en fotografik yönden en güçlü platolarından biri… Dünyada görsel olarak hatırlanabilir ilk 10 kenti arasında yer alıyor. Sarayburnu’nun gün batımında Kadıköy’den izlenen silüeti tüm dünyada bilinen bir görüntü. Ancak bu görüntü dışında da hemen her noktasında farklı ışık koşullarında etkileyici fotograflar çekmek mümkün… Örneğin yaz mevsiminde gündoğumunda Galata Köprüsü’nde bulunan bir fotografçı için oldukça renkli görüntüler verimli bir çekim imkanı sağlar. Galata Köprüsü’nün Karaköy ayağına yakın bir noktada bulunduğunuzda Anadolu yakası üzerinden doğan güneşi izleyebilirsiniz. Bu görselliği etkili bir fotografa dönüştürmek için ise birkaç noktaya dikkat etmek gerekiyor. Yapılacak ilk tercih güneşin etkileyici bir şekilde görünmesini sağlayacak bir objektif seçmek olmalı. Tele objektifler arka planın daha yakın ve daha büyük görünmesini sağlayan “perspektif yığılması” etkisine sahip olduğu için bu fotografı 240 mm objektif ile çektim. Sıradaki tercih ışık ölçümüyle ilgili… Renklerin güçlü, silüetlerin doğru oluşması için ışık ölçümünü 2. derece aydınlanan nokta diyebileceğimiz gökyüzünden yaptım. Böylece aydınlık olan bölge doğru renklerde, ters ışıkta kalan konular dokusuz siyah olarak oluşabilecekti. Elbette bu etkiyi güçlendirmek için pozlamaya da eksi (-) yönde müdahalede bulundum. Silüet fotografların genel kurallarından biri olan “çekilen konunun ne olduğunun, insansa ne yaptığının kontur hatlarından belli olması” prensibine uyması için öndeki küçük motorda yer alan kişinin farklı […]
Read More ›
Kompozisyon nedir? Fotografta kompozisyon kavramını ilerleyen sayfalarda açıklamaya çalışmadan önce genel bir tarif yaparsak; fotografı çekilecek konuyu oluşturan ögeleri ve bu ögelerin durumlarını fotograf üzerinde en güzel şekilde bir araya getirme ve yerleştirme tekniğidir. Kompozisyon, fotograf da dahil, bütün görsel sanatlar için temel olduğu inkar edilmez bir gerçektir. Bütün görsel sanatlarda olduğu gibi, fotografta da kompozisyon bir amaç değil, araçtır. Görsellik ile anlatılmak istenen duyguyu, verilmek istenen mesajı, gösterilmek istenen konuyu daha güçlü daha etkili anlatmanın bir aracıdır. Kompozisyon amaç olursa elde edilecek sonuç fotografik anlatımdan, duygudan yoksun bir görsel kayıttan öteye gitmeyecektir. Kompozisyon (biçim) ve anlatım (içerik) bir bütündür. Birbirinden bağımsız, ayrı düşünülmemesi gerekir. Fotografı oluşturacak pek çok ögenin (teknik, biçim, içerik vb) doğru ve yerinde kullanımı o fotografı etkili kılacaktır. Bu ögelerden herhangi birinde oluşacak bir sorun, yapılacak bir hata, karşılaşılacak bir eksiklik fotografın en kaba tanımlama ile “başarısız” olmasına neden olacaktır. Bu nedenle fotografçının kompozisyona el atmadan önce ışık kullanımı (aydınlatma, ışık ölçümü, enstantane – diyafram tercihi) ve objektif tercihi gibi ögelerde doğru kararlar verdiğini kabul ederek yola çıkmalıyız. Fotografta ustalık, teknik konulara hakimiyetin yanı sıra hangi konuların, hangi açıdan ve hangi koşullarda “iyi” görüntü, etkili fotograf vereceğini önceden kestirmektedir. Aslında insan gözleri ile fotograf makinesinin arasındaki […]
Read More ›
Çektiğimiz her fotograf, görüntüler aracılığı ile kurduğumuz bir cümledir. Daha da önemlisi kurduğumuz her cümlenin başına bence kelimesini yazmaktır. Bence günbatımı böyleydi, bence çocuk böyle gülüyordu, bence kadın böyle bakıyordu demektir. Seçtiğimiz objektif kurduğumuz cümledeki kelime sayısını belirleyecek en önemli ekipmandır. Yapacağımız kadraj ile sonsuz genişlikteki görüntüler seçeneği arasında en etkili olana karar vermemizi sağlayan objektif, etkili bir fotograf çalışması için ilk başlarda düşünülmesi gereken değişkenlerden biridir. Kullandığımız objektif ile kadrajımız içinde nelerin olup nelerin olmayacağını seçmekle birlikte, objektiflerin görsel etkileri nedeniyle nelere vurgu yapıp ön plana çıkaracağımıza ya da neleri daha az dikkat çeker hale getireceğimize de karar vermiş oluruz. Bu nedenle objektiflerin görsel etkileri ve bu etkilerin insan – portre fotograflarında kullanımları önemli bir başlık haline gelir. BALIK GÖZÜ OBJEKTİFLER 15 mm. ve altındaki odak uzaklıklarına sahip olan objektifler balık gözü objektif olarak adlandırılır. 150 derece ve daha fazla görüş açısına sahiptirler. Aşırı distorsiyon (objelerde ortaya çıkan yatay ve dikey düzlemdeki bozulmalar) ve fotografın dört köşesinde oluşan kararmalar nedeniyle özel amaçlarla kullanılan objektiflerdir. Balık gözü objektifler insan ve portre fotograflarında birkaç şekilde kullanılır. Bu objektiflerin kullanımı ilk olarak mizahi amaçlıdır. Aşırı distorsiyon nedeniyle oluşan bozulmalar esprili kadrajların elde edilmesini sağlar. Komik bakışlar, değişik ifadeler bu objektif sayesinde abartılı […]
Read More ›
Himalaya Silsilesinde Gündoğumu Gündoğumunda etkili fotograflar çekebilmenin ilk koşulu çekim yapılacak noktaya güneşin ortaya çıkmasından daha önce ulaşmaktır. Güneş doğduğunda hala yatağında olan bir fotografçının kalkıp hazırlanması, yola düşmesi, çekim noktasına ulaşması ve çekim için hazırlıklarını tamamlaması zaman alacağından verimli bir fotograf çalışması için geç kalınacaktır. Güneşin henüz ortaya çıkmadan çekim noktasında olunması ekipman hazırlığı, çekim öncesi teknik ve estetik tercihler, farklı çekim planlarının uygulanması için yeterli zamanı sağlayacaktır. Tibet tarafından Everest Ana Kamp Bölgesi’ne yaptığım yolculukta Himalaya silsilesinin ilk göründüğü noktaya ulaşmak için gündoğumundan 2 saat önce yola düşerek çekim noktasına ulaştım. Bu ilk çekimleri tripod kullanmadan yaptığımız için yüksek ISO tercihi ile enstantane değerinin makineyi elde kullanmaya yeterli olacağı bir değere ulaşmasını sağladım. Aynı zamanda açık diyafram seçimi de bu konuda yardımcı oldu. Yansıma görüntüsünün de kadrajda yer alabilmesi için su birikintisinin yüzeyine yakın bir noktadan, eğilerek çekimi gerçekleştirdim. Bir çok yansıma fotografında bu yöntem etkinin artmasına yardımcı oluyor. JPEG dosyalarda ışığın rengi fotografa bir atmosfer katıyorsa White Balance (Beyaz Ayarı) GÜN IŞIĞI (Daylight / Direct Sunlight) olarak seçmek etkiyi arttırıyor. RAW dosyalarda ise Beyaz Ayarı’nı otomatik olarak bırakmak yeterli. Renk tercihi daha sonra bir RAW işleme programında yapılabiliyor. Tonların doygun oluşması için genelde eksi (-) yönde pozlama […]
Read More ›