Birçok fotoğraf gönüllüsü hangi makineyi, hangi objektifi satın alması gerektiğini dert edinir, bir başka grup hangi diyafram değerinin en keskin sonucu vereceğini kafasına takar, büyük çoğunluk ne kadr çok geziye çıkarsa o kadar “güzel” fotoğraflar çekebileceğini iddia eder… Oysa ki fotoğraflarımıza bakıldığında bunların hiçbiri izleyicinin aklından geçmez… Bir fotoğrafa bakıldığında 2 soruya cevap aranır: bu fotoğraf bize ne anlatıyor ve bunu nasıl anlatıyor?
Bu soruların cevaplarında neredeyse teknik hiç bir başlık yoktur. Anlatılan içerik, bunu nasıl bir yaklaşımla anlattığınız, kurduğunuz biçim dünyası ve ortaya çıkardığınız duygu asıl dert edilmesi gereken konulardır. Fotoğraf diğer anlatım yollarından farklı bir dildir. İzleyicinin de duygularını anlama dahil ettiği için John Berger tarafından bir yarı-dil olarak tanımlanmıştır. İzleyiciyi bu dile, iletişime dahil etmek için etkili, güçlü bi kompozisyon oluşturmak önemli bir niyet olacaktır.
Genel fotoğrafik anlatım yollarından farklı bir yaklaşım ortaya koymanın ilk adımı neredeyse tüm değişkenlerde uç noktaları denemektir. Kullandığınız objektifin en geniş açını seçmek, diyaframı en açık ya da en kısık değerde kullanmak, en yakına gitmek ya da en uzak yerden çekimi yapmak bu uç noktalara örnek olabilir. Bunlarla birlikte bakış yüksekliğini de değiştirmek sıradan anlatımlardan bizi kurtaracaktır.
Fotoğraf 2 boyutlu bir anlatım dili olduğundan arka planda kalan konular öndeki ana konunun üstüne binerek karışıklık yaratabilir. Bu nedenle aşağıdan ya da yukarıdan yapılacak bir çekim ana konunuzu karışık arka plandan kurtarıp temiz bir fona düşürmeyi sağlayabilir. Böylece izleyen göz kadraja girdiğinde ana konuya kolaylıkla ulaşabilir.
Hindistan Pushkar’daki deve panayırı da 50 bin deve ve 200 bin insanın bir arada olduğu olduğu karmaşık bir ortamdır. Neredeyse çektiğiniz her kadrajda yüzlerce öge bulunur. Böyle karmaşık bir ortamda arka planı temizlenin bir yolu sınırlı net alan derinliği kullanmaksa diğeri ve belki de daha kolayı bakış yüksekliğini değiştirmektir. Örnek fotoğrafta olduğu gibi aşağıdan yukarı yapılan bir çekim ana konuyu fondan ayırmakta büyük avantaj sağlar.
Sorry, the comment form is closed at this time.