Gece fotografçılığı, çalışması zahmetli ancak sonuçları etkileyici olan bir çekim alanıdır. Yapay ışık kaynaklarının farklı renk etkilerinin fotografı etkilemesinin yanı sıra üzeri ışıklı hareketli konuların da ışık çizgileri olarak kaydedilmeleri fotografa dinamizm ve güçlü bir atmosfer katacaktır.
Trafik izlerinin fotograflaması için yoğun trafiğin işlediği bir yol, kavşak vb bir yeri görebileceğiniz bir noktaya tripodunuzu kurmanız ilk tercihtir. Size doğru gelen araçların yerine sizden uzaklaşan araçların daha çok göründüğü bir açı daha etkili bir fotograf çekmenizi sağlayabilir. Bunun sebebi size yaklaşan araçların farlarının fotografınızda güçlü beyaz parlamalara yol açarak rahatsız edici olmasıdır. Uzaklaşan araçların stop lambaları ise fotografınızda kırmızı ışık çizgileri oluşturacaktır.
Çekim noktasını yolu yukarıdan görecek bir açı olarak belirleyebilirseniz bu durumda yolun her iki yönünü de fotograflamak kolay olacaktır.
Çevredeki yapıların da fotografta yer alması karanlık bir fon içerisinde ışıklı çizgiler yerine mekân bilgisini de vereceği için bu tarz fotografları da mavi karanlık dönemde çekmek doğru tercihtir. Ancak bu dönemde 8 diyafram ile çalışmak yeterli ışık çizgilerinin oluşması için uygun enstantane değeri sağlamayacağı için diyaframı 11, 16 gibi daha kısık bir değere getirmek pozlama süresinin uzamasını sağlayacaktır.
Farklı sayıda araç geçişiyle ışık çizgilerinin etkisi değişeceği için mümkün olduğu kadar çok fotograf çekerek en iyi sonucu almaya çalışmak gerekir. Kumlanma Giderici özelliği açık olacağı için makineniz pozlama süresi kadar kayıt süresi ekleyecektir. Bu nedenle peş peşe yapacağınız çekimlerde bekleme süreniz olacaktır.
Gece çekimlerinde makinenizin düğmelerini rahat görerek kullanmanızı sağlayacak en kolay çözüm bir el feneridir. Birçok fotograf atölyesinde katılımcı arkadaşlara bir “kafa feneri” kullanmalarını öneriyorum, böylece her iki elimizi de kullanarak çalışma şansımız oluyor.