Ters ışık fotografları çekilmesi en kolay ve izleyiciyi en çok etkileyen fotograf arasında yer alır. Bunun sebebi kadrajınızda sadece 2 farklı ışık alanı olmasıdır: aydınlık ve karanlık alanlar… İnsan gözü farklı ışıklı alanlardaki detayları görebilecek şekilde ışığı (ve karanlığı) tolore edebilir. Fotograf makinesi ise siz ışık ölçümünü nereden yaparsanız sadece orayı doğru gösterebilir. Bu nedenle etkili bir fotograf çalışması için akıldan çıkarılmaması gereken ilk cümle şudur; insan gözü ve fotograf makinesi farklı görür !
Ters ışık koşullarında silüet fotograf çekebilmek için 2 koşulumuz olduğundan söz etmiştik: çektiğimiz konunun detaysız, tam siyah olması ve kontur hatlarından ne olduğunun insansa ne yaptığının belli olması.
Birinci koşul ise teknik bir koşuldur; aydınlık alanlar ile karanlık alanlar arasında en az dört stop ışık farkı olması gerekir. Aksi halde fotograf makineniz 2 bölgeden de detay gösterebilecektir. Bu nedenle aydınlık alan ve ters ışıkta kalan alanların ışık ölçümünü yapar, karşılaştırırız. Eğer arada en az dört stop ışık farkı varsa, aydınlık alanın ışık ölçümünü kullanmak o bölgeyi doğru göstermemizi sağlarken, ters ışıkta kalan bölgelerin detaysız, siyah olarak oluşmasına yardımcı olacaktır.
İkinci koşulumuz kompozisyon ile ilgilidir. Çekim açısı, çekim yüksekliği ve çekim anı konunun sadece kontur hatlarıyla anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Selanik’in simgelerinden biri olan şemsiyelerin altında yürüyen insanların tam adım attığı an deklanşöre basılması onların belirgin bir şekilde görünmesini sağlamaktadır.
Henri Cartier Bresson’un fotografları ve The Decisive Moment (Belirleyici An) kitabı deklanşöre basma anı konusunda biz fotografçılara örnek olabilecek yol göstericilerdir.