Kimi fotograflarda fon, görsel olarak ikinci derecede görünüyor ancak anlam olarak vazgeçilmez bir öge olarak kullanılıyor olabilir. Böyle bir durumda fon, fotografı var eden en önemli öge olacaktır. Öyle ki o fon olmazsa o fotografın da olmayacağını düşünürüz. Arka plan fotografın varoluş sebebidir. Bu konudaki en güçlü örnek sanırım Ara GÜLER’in “Allah ve Kadın” fotografıdır. O fotografta ana konu Edirne Eski Cami son cemaat mahallinde oturan kadınlardır, ancak duvarda yer alan büyük Arapça harflerle yazılı Allah yazısı fotografın tüm gücünü oluşturmaktadır. Duvarın boş olması ya da farklı bir büyüklükte, başka bir yazının yazması fotografın daha az etkilieyici olmasına sebep olabilirdi.
Nepal’in başkenti Kathmandu’da dünyanın en büyük Budist stupası olan Boudhananth’tayız… Özellikle öğleden sonra stupanın bazı bölümleri güçlü bir ışık almaktadır. Stupanın yanına çıkmayı sağlayan setlerin bazı bölümleri ise çevredeki binaların gölgesi altında kalır. Direkt gelen güneş ışığından kaçmaya çalışan pek çok ziyaretçi de bu gölge alanlara sığınır. Aydınlık ve gölge olan alanlardan ışık ölçümü yaptığımda iki bölge arasında 4 stoptan daha fazla ışık farkı olduğunu gördüm. Böyle bir durumda entantane – diyafram değerlerini aydınlık alana göre belirleyip kullanırsam gölgede kalan konuların silüet olacağını fark ettim. Dolayısıyla arka planda bulunan Buda’nın gözleriyle kontrast oluşturabilecek bir konu aramaya başladım.
Yaklaşık 2500 yıllık bir inanç sistemi olan Budizm’in en önemli simgelerinden biri olan Buda’nın gözlerinin önünde modern dünyanın etkili göstergelerinden olan mobil telefonuyla uğraşan kişinin silüetinin aynı kadrajda olmasının güçlü bir içerik kontrastı olabileceğine karar verdim.
Stupaya yaklaşarak kadrajın alt bölümünde kalan diğer insanlar ve detaylardan kurtulmuş oldum. Ayrıca bu yaklaşma öndeki silüet ile gözlerin arasındaki mesafenin de azalmasını sağladı. Kullandığım tele objektif perspektif yığılması etkisiyle gözlerin ön plana yaklaşmasına yol açtı. Açık bir diyafram olan 4’ü tercih ederek net alan derinliğinin azalmasını ve Buda’nın gözlerinin flu olmasını sağladım. Böylece ilgi öndeki silüetten başlayarak arkaya doğru kayabilecekti. Böylece arka plandaki gözler fotografın var olmasını sağlayan en önemli öge haline geldi. Arka planın boş olması ya da başka bir konunun olması bu fotografın bambaşka bir anlama ulaşmasını sağlardı.