FON KULLANIMI: YARATICI FON

Fotografta etkileyici sonuçlar almak için elbette teknik olarak sıkıntı yaşamamız gerekir. Bu nedenle makinemizi, objektifimizi, diğer yardımcı ekipmanı, ışığı, rengi ve diğer teknik başlıkları iyi bilmek ve hızlı uygulamak durumundayız. Bu konu sıklıkla fotograf çekerek, çok pratik yaparak gelişecek bir noktadır. Ancak bu teknik bilginin yanı sıra her fotograf gönüllüsünün geliştirmesi gereken en önemli nokta görsel birikimdir. Başka fotografçıalr tarafından üretilen fotografları, iyi ya da kötü olarak ayırt etmeden, izlemek çok önemlidir. Fotograf kaçınılmaz olarak fotograftan öğrenilir. İzlediğimiz fotograflarda hangi teknik tercihler yapılmış, nasıl bir kompozisyon kurulmuş, anlatılan içerik nasıl vurgulanmış gibi sorularla izleyeceğimiz fotograflar bize çok şey öğretir. Bu sayede herhangi bir konuyla karşılaştığımızda aklımıza başka fotografçılar tarafından çekilmiş yüzlerce fotograf gelir. Biz de karşımızdaki konuyu etkili anlatacak yolu, yöntemi daha kolay buluruz.

Bu mantıktan hareketle zaman zaman uygulamaya çalıştığım eğlenceli bir fotograf antrenmanım var. Özellikle İstanbul ve Türkiye’nin farklı yerlerinde fotograf tarihimizde yer eden usta fotografçılar çekilmiş, ikon hale gelmiş fotograflar var. Ara GÜLER’in dünyaca ünlü Allah ve Kadın fotografı, İzzet KERİBAR’ın pırıl pırıl mimari çalışmaları, Gültekin ÇİZGEN’in Karpuz Yiyen Çocuklar fotografı ya da Nevzat ÇAKIR’ın Ayasofya’da Deisis Mozaiklerini İzleyen Çarşaflı Kadın fotografı gibi… Eğlenceli antrenmanım aynı mekanlara gidip bu ustaların çektiği fotografların bugünkü versiyonlarını aramak… Edirne Eski Cami son cemaat yerinde Allah yazısını gözlüyor, sokakta bir şeyler yiyen çocuklarla karşılaşınca koyu bir fon arıyorum… Yıl içerisinde bir kaç kez Ayasofya Müzesi’ne giderek Nevzat Çakır’ın fotografı için mozaikler önünde de zaman geçiriyorum…

İç mekanda çekim yaptığım için ISO’yu yükselterek enstantanenin çok düşük olmamasını böylece makineyi sallama riskini azaltmayı sağladım. Aynı zamanda açık diyafram kullanarak yine enstantaneyi kontrol etme şansım oldu.

Kadrajımda mozaikler ve onların önünde yer alacak insanları görecek kadar daraltarak sağ taraftaki koridoru ve sol taraftaki pencereleri fotografımın dışında bıraktım.

Ön plana gelecek insanlarla arka plandaki mozaikleri birbiriyle ilişkili hale getirebilmek için yere çömelerek beklemeye başladım.

Sürekli olarak mozaiklerin önüne gelerek onları izleyen ya da fotograf çekip çektiren insanlar değiştikçe fotograf çektim. Bir seri olarak çektiğim fotograflar arasından arka planla ilginç bir ilişki kuran bu kareyi seçtim.

Bu vesileyle sevgili Nevzat Çakır hocamıza ve fotograf tarihimizi oluşturan ustalarımıza da selam olsun…

Leave a Comment!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir