Doğa fotografçılığı, fotografın en zevkli dallarındandır. Bu dalda hızlı ve güçlü lenslerin, gelişmiş ışık sistemlerinin ve diğer ekipmanın önemi büyüktür; fakat en önemlisi, fotografçının konusunu iyi tanıması ve kendi görüşüdür. FIAP’ın 1985’te San Marino’daki genel kurulunda yapılan tanımlamaya bakarsak: “Doğa fotografı, doğal çevreleri içinde evcil olmayan hayvan ve bitki örtüsü ile insan eli değmemiş jeolojik ve doğal görünümleri kapsar. Konu ve çevresinin tam aktarılması ana ilkedir. İnsana ait herhangi bir iz yada ürettiği bir şey fotografta görünmemelidir. Kültür bitkileri, çiçek düzenlemeleri, evcil yada kafesteki hayvanlar, müzelerden yada insan ve çevresine ait fotograflar kabul edilmez. Bu koşullar yerine getirilirken teknik ve estetik kalitenin sağlanması için büyük gayret gösterilmelidir.” İnsan ve insana ait bir şeyin fotografa girmesi istenmez ama bir patikayı geçen vahşi bir hayvan gibi konularda, yolun insan eliyle düzenlenmiş olması hoş görülebilir. Fotografçılar bitki örtüsüne, hayvan varlığına ve jeolojik yapılanmaya saygılı olmalı, kesinlikle zarar vermemelidirler. Bu tanımlamalar bir serginin sınırlarını belirlemekten çok, fotografçıları doğal çevreyi duygusal, titiz ve gerçekçi bir yaklaşımla fotograflamaya yöneltebilmek amacındadır. Detay keskinliği, renk veya ton gibi kavramlarıyla doğa fotografçılığı; kompozisyon, renk armonisi ve sosyal mesaj gibi kavramların ön plana çıktığı amatör fotografçılıktan ilkesel olarak ayrılır. Fakat, yine de fotograf sanatçılarının görüntü yakalarken dikkat ettikleri hususları göz […]
Read More ›
Günün son saatlerine doğru, ufka doğru yaklaşmaya başladığında bulunduğumuz noktaya güneş ışınları eğik açıyla gelmeye başlar. Bizim beyaz ışık olarak bildiğimiz rengi oluşturan üç ana renk olan Kırmızı, Yeşil ve Mavi renkli ışınlar atmosferden daha uzun bir yol katederler. Dalga boyu en uzun olan Kırmızı renk bize ulaşabilirken Yeşil ve Mavi atmosfer tarafından emilirler. Bu nedenle akşam saatlerinde ışığın rengi sırasıyla sarı, turuncu ve kırmızıya dönüşür… Yumuşayan ışığın rengi fotograflarımıza güçlü bir atmosfer katar. Hindistan’ın en renkli bölgesi olan Rajastan’ın önemli şehirlerden olan Göller Kenti Udaipur’da akşam ışığının etkisini görebildiğimiz önemli noktalarından biri Jagmandir Sarayı’dır. Sarayın teraslarından birine çıktığınızda Pichola Gölü’nü ve hemen kıyısında yer alan Şehir Sarayı’nın kuşbakışı izleme şansınız olur. Bu fotografta mesafenin fazla olması nedeniyle etkili bir kadraj için tele objektif kullanmak daha doğru bir tercih oldu. Bu tercih şehrin yapılarıyla dolu bir kadraj oluşturmaya faydasının yanı sıra perspektif yığılması etkisiyle arka planın öne doğru yaklaşması izleyen gözün fotograın içine girmesine de etkisi oldu. BU tarz genel görüntü fotograflarında merkez ağırlıklı ışık ölçümü ile kadrajın aydınlık taraflarından ışık ölçümü almak ve tonların güçlü oluşması için pozlamaya eksi yönde müdahale etmek de doğru tercihler… JPEG format ağırlıklı çalışan fotograf gönüllüleri için tavsiye sıcak tonların oluşması için White Balance’ın […]
Read More ›
Herkese merhaba, Bugünkü yazımız etkili bir kompozisyon oluşturmak için kullandığımız belki de ilk kriter olan BELİRGİNLİK başlığını sağlayacak alt kriterlerden biri olan SADELİK hakkında… SADELİK Sadelik, az söz söyleyerek çok şey anlatmaktır. Yani, az sayıda öge kullanarak bir fotografı oluşturmaktır. Sadeliği bir kavram olarak tanımlamak çok zor değilse de fotografik olarak uygulamak zordur. Karışık ve düzensiz bir kompozisyon, tüm kriterlere uysa da güçlü bir konuya (içeriğe) sahip olsa da sade bir kompozisyon kadar etkili olmayacaktır. İnsan, görüş alanı içine giren ve kendi ilgisini çeken herhangi bir konu üzerinde dikkatini o kadar toplar ki, çevresinde çelişen ayrıntıları gözden kaçırır. Dikkatini yoğunlaştırdığı konudan ilgisini ayırdığı anda da yeni bir konuya odaklanır ve bu kez de diğer detayları görmez. Algıda seçicilik olarak da tanımlanabilecek olan bu durum, çevremizdeki dünyayı algılarken sürekli olarak yaşadığımız bir durumdur ve bizi rahatsız etmez. Ancak fotograf makinesi, sürekli olarak hareketli olan bir dünyayı, hiçbir şeyi gözden kaçırmayarak ve ayırım yapmadan saptar, kaydeder. Bu nedenle de bazı durumlarda dikkati çekmek istenilen nokta, vurgulanmak istenen ana öge, birçok ayrıntı arasında kaybolup gider. Etkili fotograf, gereksiz detaylar ve konular temizlendiğinde, fotografın içinde ana konu ve onu destekleyen ögeler bırakıldığında ortaya çıkar. Tıpkı ünlü bir heykeltıraşın dediği gibi “mermerin heykelle ilgisiz kısımlarını […]
Read More ›