Birçok fotoğraf gönüllüsü hangi makineyi, hangi objektifi satın alması gerektiğini dert edinir, bir başka grup hangi diyafram değerinin en keskin sonucu vereceğini kafasına takar, büyük çoğunluk ne kadr çok geziye çıkarsa o kadar “güzel” fotoğraflar çekebileceğini iddia eder… Oysa ki fotoğraflarımıza bakıldığında bunların hiçbiri izleyicinin aklından geçmez… Bir fotoğrafa bakıldığında 2 soruya cevap aranır: bu fotoğraf bize ne anlatıyor ve bunu nasıl anlatıyor? Bu soruların cevaplarında neredeyse teknik hiç bir başlık yoktur. Anlatılan içerik, bunu nasıl bir yaklaşımla anlattığınız, kurduğunuz biçim dünyası ve ortaya çıkardığınız duygu asıl dert edilmesi gereken konulardır. Fotoğraf diğer anlatım yollarından farklı bir dildir. İzleyicinin de duygularını anlama dahil ettiği için John Berger tarafından bir yarı-dil olarak tanımlanmıştır. İzleyiciyi bu dile, iletişime dahil etmek için etkili, güçlü bi kompozisyon oluşturmak önemli bir niyet olacaktır. Genel fotoğrafik anlatım yollarından farklı bir yaklaşım ortaya koymanın ilk adımı neredeyse tüm değişkenlerde uç noktaları denemektir. Kullandığınız objektifin en geniş açını seçmek, diyaframı en açık ya da en kısık değerde kullanmak, en yakına gitmek ya da en uzak yerden çekimi yapmak bu uç noktalara örnek olabilir. Bunlarla birlikte bakış yüksekliğini de değiştirmek sıradan anlatımlardan bizi kurtaracaktır. Fotoğraf 2 boyutlu bir anlatım dili olduğundan arka planda kalan konular öndeki ana konunun üstüne […]
Read More ›
FOTOĞRAFTA ATMOSFER OLUŞTURMAK: SİYAH BEYAZ FOTOĞRAFLAR
Fotoğraf çalışması yaptığımız konunun dramatik yapısının renklerden daha çok siyah beyaz olarak aktarılması anlamı destekliyorsa böyle bir tercih daha etkili bir atmosfer oluşturacaktır. Siyah beyaz film kullanmak ya da RAW dosyalar üzerinden siyah beyaz çevirme çalışması yapmak en güçlü sonuçları alabildiğimiz yöntemlerdir. Bunlarla birlikte yeni dijital makinelerdeki bazı filtre özellikleri farklı sonuçları çekim sırasında almaya da yardımcı olmaktadır. Olympus fotoğraf makinelerindeki ART (sanat) modunda bulunan DRAMATİK filtre içesinde yer alan siyah beyaz seçeneği ilk olarak renkleri siyah, beyaz ve gri tonlar olarak kaydetmeyi sağlar. Buna ek olarak tonlar arasındaki kontrastı da değiştirerek sıradan bir görüntüyü oldukça etkili bir hale getirebiliyor. Vefa – Süleymaniye arasında gerçekleştirdiğimiz bir fotoğraf yürüyüşünde Ebu’l Vefa Türbesi hazire (açık mezar) bölümünde ışık – gölge üzerine çekimler yaparken çevredeki meraklı kediler de çevremizde dolaşmaya başladılar. Mezar taşları etrafındaki ağaçların oluşturduğu gölgelerin ortaya çıkardığı homojen ışık sebebiyle renklerin, tonların zayıflaması etkili kadrajlar oluşturmayı engellediğinden ART / DRAMATİK / SİYAH BEYAZ seçeneğiyle çekim yapmaya karar verdim. Bu filtrenin kontrastı arttırması sayesinde aydınlık olan bölgeler güçlü, gölge alanlar da aydınlık alanları öne çıkaracak şekilde oluştu. Çektiğimiz fotoğraflarda kadrajın yatay ya da dikey olmasına karar verirken öncelikli olarak konunun doğasına dikkat ederiz. Mezar taşlarının dikey görüntüsü sebebiyle kadrajı da dikey olarak […]
Read More ›
Fotoğraf pek çok fotoğraf gönüllüsü için keyifli bir hobi olduğundan genellikle ışığın renk ve aydınlatma yönünden güçlü olduğu sabah ve akşam saatlerini tercih ederler. Bununla birlikte havanın da iyi olduğu dönemlerde fotoğraf çalışmayı daha keyifli bulurlar. Oysa ki farklı hava durumlarında da etkili atmosferler oluşur ve verimli fotoğraf çalışmaları yapılabilir. Yağmur ve kar gibi hava durumlarında da fotoğraf çekimlerine devam etmek etkileyici sonuçlar sağlayabilir. Bu tarz hava durumlarında çekim çalışması yapabilmek için fotoğraf makinenizin su geçirmez olması ya da makineler için özel olarak yapılan yağmurluklardan kullanmak doğru bir önlem olacaktır. Nepal’in “güzellikler şehri” olarak kabul edilen Patan’da yakalandığımız yağmur sırasında sığındığımız kafenin penceresinden yağmurda yürüyen insanların fotoğraflarını çekmeye karar verdim. Şemsiyeler güçlü görsel ögeler olarak fotoğrafta atmosfer oluşturmayı kolaylaştırıyordu. Yürüyen insanların birbirleriyle çakışmadan kadrajda yer alabilmeleri için yüksek bir noktadan çekim yapmak gerekiyordu. Çekim açısını bulduktan sonra da çekim zamanlaması da önemliydi. Adımların atıldığı bir anı tercih etmenin yanı sıra insanların birbirinden çok uzak olmadığı ve üst üste binmedikleri bir anı tercih etmek gerekiyordu. Yoğun yağış sırasında ışığın da az olması açık diyafram ve yüksek ISO kullanımını da kaçınılmaz tercihler olarak oluşturdu.
Read More ›