PORTRE FOTOGRAFINDA IŞIK – II

Işık, fotografın oluşması için en önemli ögedir. Işık olmadığında görüntü kaydedemeyiz. Ancak sadece ışığın var olması da etkili bir fotograf çekilebileceğinin işareti değildir. Işığın estetik kullanımı her fotograf konusunda olduğu gibi insan ve portre fotograflarında da çok önemlidir. Bu nedenle bu bölümde ışığın pek çok özelliğini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Bir önceki yazımızda ışığın renk özelliği üzerinde durmuş ve yapay ışık kaynakları ve gün ışığının renkleri üzerinde konuşmuştuk. Bugün ışığın diğer özelliklerini açıklamaya çalışacağız…

2 ) Parlaklık
Parlaklık ışığın yoğunluğunun ölçüsüdür ve pozometre ile ölçülür. Pozlamayı, fotografın renk yorumunu, fotografın rengini ve atmosferini belirler. Parlak ışık her zaman için gerçekçidir. Loş ışık ise daha gevşek, dinlendirici ve gizemlidir.

Yüksek yoğunluklu aydınlatma, konuları daha yüksek kontrastlı ve renklerini daha parlakmış gibi gösterir. Loş ışık ise bunun tersi bir etki yapar. Dış çekimlerde eğer ışığın şiddeti çok fazla ise bir gri filtre yardımı ile ışığın şiddeti kontrol edilebilir. Bu filtre, renkleri etkilemeden sadece ışığın şiddetini azaltır.

Diğer tüm fotograf konularında olduğu gibi insan ve portre fotograflarında da yüksek yoğunluklu aydınlatma tavsiye edilmez. Çok güçlü ışık, aydınlatma sağladığı bölgede detay kayıplarına yol açacak bir kontrasta neden olabilir. Doğal ışık kullanırken öğlen saatleri, yapay ışık kullanırken flaş ya da çok güçlü aydınlatma kaynakları bu tarz ışığa neden olur. Işığın daha yumuşak geldiği ve gölgeler yardımı ile hatların belirginleştirildiği ortamlar en çok önerilen çalışma koşullarıdır.

3 ) Kontrast
Bir ışık kaynağının yaydığı ışığın konu üzerindeki kontrastını belirleyen faktörler öncelikle konu- ışık kaynağı mesafesi ve ışık kaynağının konuya göre etkili ya da geçerli boyudur. Konu – ışık kaynağı mesafesi arttıkça ya da ışık kaynağının konuya göre etkili ya da geçerli boyu azaldıkça ışık kaynağının yaydığı ışınlar birbirlerine paralel hale gelirler. Bu da ışık ve yarattığı gölge arasındaki yoğunluk farkının artmasına ve ışık – gölge arasındaki geçiş bölgesinin daralmasına yol açar.

Güneşten gelen ışınlar dünya üzerinde oldukça kontrast görüntüler oluşmasını sağlar. Bulutlu havalarda güneş yalnızca bulutları aydınlatmaktadır.

Bu durumda bulutlar, yeryüzündeki konuları her yönden aydınlattığı ve yeryüzüne yakın oldukları için daha yumuşak görüntüler oluşmasını sağlarlar.

Kontrastın yüksek olması, insan ve portre fotograflarında modelin bir bölümü aydınlanırken diğer bölgelerin koyu gölgeler altında kalmasına neden olabilir. Bu durum, fotografta dramatik etkilere yol açabileceği gibi çok büyük karanlık alanların, boşlukların oluşmasına da sebep olabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında gölge kalan alanları yardımcı bir ışık kaynağı ile aydınlatmak (yansıtıcı, dolgu flaşı vb.) biraz daha fazla detay görülmesini ve bu alanların da anlatımda kullanılmasını sağlar.

4) Işık Yönü ve Fotografa Etkisi
Işık, objeleri görünür kılar. Pek çok kişi için bu temel koşulun yerine gelmesi, yani objelerin aydınlanması yeterlidir. Hatta birçok fotografçı için bile durum bundan çok farklı değildir. Yeter ki ışık ters taraftan, yani konunun arkasından gelmesin. Pek çok kamera satıcısı ilk kez makine alanlara benzer bir öğüt verir: “Güneşi arkana al”. Ancak bu belki de sadece anı fotografları için kullanılabilir bir ışık koşuludur. Bunun dışında fotografik / sanatsal bir amaç için önerilmez, çünkü böyle bir ışıkla aydınlanmış görüntüler yassı, derinliksiz ve gölgesiz olur. Her şey karşıtıyla güçlendiği gibi ışık etkisi de gölge ile belirginleşir.

Işık yönü, üç boyutlu cisimlerin iki boyutluluk sınırlaması içinde hacim ve derinliklerini ifadede, perspektifle birlikte en büyük yardımcıdır. Işığın yön değiştirmesine bağlı olarak fotografın değişimini anlatırken öncelikle aydınlatma yönleri oluşturulur.

Objenin bulunduğu noktadan bakış doğrultusuna dik olarak geçirilen sanal düzleme “konu düzlemi” denirse konu düzleminin kamera tarafındaki ışıklar genel bir söyleyişle cephe ışığı, arkasındaki ışıklar da ters ışıktır. Kameranın tam arkasından bakış doğrultusunda gelen ışığa tam cephe ışığı, objenin arkasından tam bakış doğrultusunda gelen ışığa tam ters ışık denir ki bunların her ikisi de oldukça ender kullanılır. Ters ışık bölgesinde konu düzlemine belli bir açı ile gelen ışığa yarı ters ışık, kamera tarafındaki benzerine de yarı cephe ışığı denir. Işık kaynağı konu düzlemi üzerinde objenin tam üstünde ise buna tepe ışığı, yanında ise yanal ışık denir.

Tam Cephe Işığı:
Işık kaynağı fotografı çeken kişinin tam arkasında ya da fotografı çeken kişi ile konu arasında konuyu aydınlatacak şekilde yer alır. Dolayısıyla konu tam cepheden aydınlanır. Bu durum, özellikle gün ışığında çekim yapılırken, güneşin güçlü olduğu öğlen saatlerinde oldukça sert bir aydınlanmaya neden olur. Gölgeler çok koyu ve sert, aydınlanan bölgeler detay kaybına uğrayacak kadar parlak olur. Fotografı tamamen bir yüzey sanatı haline getirir. Cephe ışığı en düz ve en yassı etkiyi verir. Cephe ışığında hacim ve derinlik etkisinin en az seviyede olduğu bilinmelidir.

Işığın dik olarak geldiği durumlarda göz çukurları, burun ve çene altında oluşacak gölgeler, konunun hemen arkasında oluşacak karanlık bölgeler kontrol edilemediği takdirde sorunlu insan ve portre fotograflarına yol açacaktır.

Işığın cepheden alınması ile tüm yüz aydınlatılabiliyorsa daha temiz bir aydınlanma sağlanabilir. İfade daha belirginleşse de yüksek kontrast nedeniyle arka plandan kopuk insan görüntülerine neden olacaktır.

Yarı Cephe Işığı
Ortalama konular için orta halli bir başarıyı garanti eden en yaygın kullanımı olan aydınlatma şeklidir. Ancak çok zayıf çıkıntıları olan konularda ifadesiz görüntüler verir. Yarı cephe ışığı, ışık kaynağının 90 dereceden farklı bir açı ile konuyu aydınlattığı durumdur. Genelde konunun 45 derece önünden, sağ ya da sol tarafından aydınlatılması tavsiye edilir. Önden yapılacak böyle bir aydınlatmada konu hem önden hem yandan ışık alacak, arkaya doğru uzanan gölgeler portreye derinlik kazandıracaktır.

Yarı cephe ışığı, yüz hatlarının, örneğin yaşlı bir insanın yüzündeki kırışıklıkların daha belirgin bir şekilde görünmesini sağlar. Aynı zamanda “insan – mekan”, “insan – çevre” ya da “insan – başka insanlar” gibi konuların fotograflanması durumunda da arka plan aydınlanacak, anlatım daha güçlü hale gelecektir.

Yanal Aydınlatma:
Işık kaynağı, fotografı çekilen konunun yan tarafından gelmektedir. Böyle bir aydınlanmada oluşabilecek durumlardan bir tanesi konunun bir yanının aydınlıkken, diğer tarafının tamamen karanlıkta kalmasıdır. Özellikle yakın plandan yapılan ifade – tavır fotograflarında bu ışık koşulunun kullanılmasına Amerikan Portre denir.

Aydınlatmanın etkisinin oldukça güçlü şekilde duyumsandığı yandan aydınlatmalarda konunun aydınlatılan ve aydınlatılmayan bölgeleri birbirinden adeta düz bir çizgi ile ayrılır. Aydınlanmış bölgeyi, karanlık bölgeden ayıran düz hattın, yaratacağı çağrışımlar açısından, önemi vardır. Dramatik ifadeler için kullanılması tavsiye edilir. Anlatılan konuya uygun bir görüntü oluşturuyorsa kullanılabilecek bir aydınlatmadır. Yine de şunu söyleyebiliriz, doku, detay ve derinliği yok eden direkt aydınlanmadan çok daha iyi koşullar yaratır.

Tepe Işığı
Güneşin tam tepede olduğu durumlarda söz konusudur. Diğer aydınlatma şekilleri arasında en az fotojenik olanıdır. Bu ışıkta cisimlerin yere düşen gölgeleri en kısa durumundadır. İnsan yüzünün bütün girintileri örneğin gözler, burun gölgesi altında kalan ağız, koyu gölgeler nedeni ile ifadesizleşir. Konu kontrastı artar, yarım tonlar yok olur, aydınlık alan parlaklığı azalır. Renkler doygun değildir ve mavi eğilimlidir. Ancak stüdyolarda (vesikalık tarzı çekimlerde) özel amaçla kullanılır.

Alttan Aydınlatma
Suni olarak yapılabilen bir aydınlanma şeklidir. Özellikle sinemada korku filmlerinin ve filmlerdeki kötü karakterlerin aydınlatılması bu ışık ile yapılır.

Tam Ters Işık
Işık kaynağının fotografı çekilen konunun arkasından geldiği ışık şartıdır. Hacim etkisi yoktur. Leke etkisi maksimumdur. Objeler siluet halinde görünür. Ters ışık hem bir sadeleştirme aracı hem de lekenin vurucu etkisine olanak sağlayan bir aydınlatma şeklidir. Işık kaynağı ile gölgeli alan arasında yüksek kontrast oluşur, konunu detayları çok fazla seçilemez. Ölçümün fondan yapılması ile siluet fotografları elde edilirken konudan yapılan ölçümler arka planda ışık patlamalarına neden olacaktır.

Siluet fotograflar çekilirken iki koşulumuz vardır: Birincisi konunun tam siyah olmasıdır, ki bu ışık ölçümünün aydınlık alandan yapılması ile çözülebilir. İkincisi de fotografı çekilen konunun ne olduğunun, bu bir insan ise ne yaptığının kontur hatlarından belli olması gerekir. Bu da bakış yüksekliği, bakış açısı ve uygun anda deklanşöre basılması ile sağlanır.

Not : Işık ölçümünün aydınlık alandan yapılması ile konunun siyah olabilmesi için kadrajımızdaki aydınlık ve karanlık bölgeler arasında 3 – 4 stop ışık farkı olmalıdır.

Yarı Ters Işık
Işık kaynağının 90 dereceden farklı bir açı ile konuyu aydınlattığı durumdur. Genelde konunun 45 derece arkasından, sağ ya da sol tarafından aydınlatılması tavsiye edilir.

Yarı ters ışıkta hacim etkisi azalmaya başlar fakat bu kez de peş peşe objelerin aralıkları belirginleşir. Derinlik izlenimi vurgulanır. Işığın yatay ve düşey düzlemlerdeki konumuna bağlı olarak objenin yan yüzleri ve üstleri bir miktar aydınlanır bize bakan yüzleri ise siyahtır. Kullanımı en zor fakat en başarılı sonuçlar veren aydınlatma şeklidir.

Bir amaç için toplanmış insan fotograflarında (miting, konser, maç izleme vb.) dokuyu vurgulayan bir ışık koşuludur.

Ayrıca yakın plandan yapılan portre çekimlerinde ışık ölçümünün yüzden yapılması ile saçlar üzerinde oluşacak parlamalar (detay kaybına yol açmadığı sürece) etkili görüntüler oluşturur.

Leave a Comment!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir