Arka planın öne doğru yaklaşmasını sağlayan perspektif yığılması etkisi izleyicinin fotoğrafta oluşan görüntüye kolaylıkla dahil olmasını sağlayan bir görsel etkidir. Bu sayede izleyici ana konuya odaklanır, çevredeki ögeler de ana konunun öne çıkmasını destekleyebilir. Nepal’in UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Bhaktapur şehrinin Durbar (Saray) Meydanı’nda günün ilk ışıklarıyla fotoğraf peşinde olmak neredeyse her seferinde güçlü fotoğraf kareleri bulmamı sağladı. Komşu ülke Çin’den pek çok yeni evlenen çift Nepal’e gelerek bizde de oldukça popüler olan gelin-damat fotoğraflarını çektiriyorlar. Bir sabah karşılaştığımız çift ve fotoğrafçıdan izin alarak bu çalışmanın bir bölümünde benim de fotoğraf çekme şansım oldu. Sabah ışığının geliş yönüne göre eski sarayın revaklı avlusunda fotoğrafçıya poz veren gelini tele objektif ile fotoğraflayarak arka planda kalan sütunların ritmini güçlü bir şekilde fotoğrafa dahil etmeye karar verdim. Çevredeki diğer ögelerden kurtularak sadece ana konuyu ve arka planı kadrajda bırakan objektif tercihimle birlikte uygun bir noktaya geçerek bakış yüksekliği ve bakış açımı da yine bu ayıklama işlemi için uygun bir hale getirdim. Açık diyafram kullanarak arka planın giderek flulaşmasını ve ilginin sadece öndeki net olan bölgede kalmasını sağlamaya çalıştım. Çevrenin koyu tonlardan oluşması sebebiyle hatalı sonuç veren pozometreyi 1,0 stop eksi pozlama ile kontrol altına almış oldum.
Read More ›
Biz dünyayı en, boy, derinlik ve zaman olmak üzere dört boyutlu olarak algılarız. Fotoğraf ise eni ve boyu olan, 2 boyutlu bir yüzey sanatıdır. Dört boyutlu dünyayı iki boyutlu fotoğrafa aktardığımızda derinlik ve zaman boyutlarını kaybederiz. Farklı objektiflerle derinlik, enstantane değişkenini kullanarak da zaman byutunu fotoğrafımıza katmaya çalışırız. Bununla birlikte objektiflerin görsel etkileriyle gözümüzün gördüğünden farklı sonuçlar almak da mümkündür. Bir çok farklı başlık altında İstanbul’da düzenlediğimiz uygulamalı fotoğraf atölyelerinde Galata Köprüsü ve Eminönü çevresinde sıklıkla çekim çalışmaları yapıyoruz. Bu bölge İstanbul’a dair pek çok öge barındırdığı için fotoğraflarımıza mekan bilgisini de kolaylıkla eklememizi sağlıyor. Arka planda yer alacak yeni Cami, Süleymaniye, Beyazıt Kulesi, Galata Köprüsü ve Galata Kulesi oldukça güçlü görsel ögeler kullanma şansı veriyor. Genel görüntüler mekan bilgisini çok daha kolay verirken dikkatli bir çevre kontrolüyle daha özel kadrajlar oluşturmak da mümkündür. Eminönü Meydanı’nda yer alan seyyar satıcıların arabaları üstlerinde yer alan detayları tele objektif kullanarak çevreden ayıklamak oldukça kolaydır. Bununla birlikte doğru yüksekliği ve bakış noktasını bulmak kaydıyla arka plana Galata Kulesi’ni denk getirmek mekan bilgisine katkı sağlayacaktır. Perspektif yığılması etkisi kuleyi çok daha yakın göstererek, mesafeyi azaltıyor böylece izleyicinin fotoğrafa kolaylıkla girmesini sağlıyor. Açık diyafram tercihiyle sınırlı alan derinliği kullanımı da ilginin öndeki detayda toplanmasına yardımcı […]
Read More ›
Birçok fotoğraf çalışması için mümkün olduğu kadar fiziksel ve manevi olarak çalıştığımız konuya yakın olmak konuyu derinlemesine anlatmak için önerilen bir çalışma yöntemidir. Ancak bazı konularda fiziksel olarak konuya yaklaşmak mümkün olmamaktadır. Tele objektifin dar açıyla görme özelliği sayesinde yanına giderek çekim yapamayacağımız konuları da çalışma şansımız vardır. Yılkı atlarını fotoğraflamak için sıklıkla atölye çalışmaları düzenlediğimiz Kayseri ili Hörmetçi Köyü’nde 300 attan oluşan bir sürü var. Köy yakınlarındaki geniş arazilerde farklı ışık koşullarında koşarken fotoğrafladığımız sürüyü bir araya toplayarak yakın çekimler de yapma şansımız oluyor. Ancak aralarına girdiğimiz zaman oldukça ürkek olan atlar bizden uzaklaşıyor. Bu nedenle atların toplandığı alanın hemen yanında bulunan tepeye çıkarak tele objektif ile çalışabiliyoruz. Zoom özelliği olan bir objektif ile farklı kadrajları kolaylıkla oluşturabiliyoruz. Aynı zamanda sınırlı alan derinliği sayesinde tek bir atı ilgi merkezi haline getirebiliyoruz. Sınırlı alan derinliğini oluşturabilmek için tele objektifin yanı sıra açık diyafram da kullanmamız gerekiyor. Bu tarz bir çalışma yaparken sürü içerisinde farklı renkte olan atları özellikle izliyoruz. Anlık oluşan hareketler ilginç fotoğraf kareleri oluşturabiliyor, bu nedenle her an tetikte olmamız gerekiyor. Hareketli konuların fotoğraflarını çekerken fotoğrafçının “deklanşöre basma refleksi” ortaya çıkacak fotoğrafın başarısını çok etkiler. Bu sebeple yaptığım pek çok fotoğraf atölyesinde katılımcı dostlara mümkün olduğu kadar çok […]
Read More ›
İnsan ve portre fotograflarında önemli olan fotografını çektiğimiz kişinin güzelliği ya da çirkinliği değildir. Çünkü güzellik ya da çirkinlik hayatımızda o kadar önemli değildir. Biz insanları anlatırken güzellik ya da çirkinliklerinden önce birçok farklı özelliklerini dile getiririz. Bu nedenle de insan ve portre fotograflarında önemli olan fotografını çektiğimiz kişinin duygu, düşünce, ifade, tavır, kimlik ve kişiliklerinin doğru aktarılmasıdır. Bunun olabilmesi için öncelikli olarak fotografını çektiğimiz kişilerle doğru bir iletişim kurmak gerekir. Söz, mimik vb bir yolla izin istemek, fotografı çekme sebebimizi, eğer öyle bir durum oluşacaksa, fotografın nerede kullanılacağını açıklamak doğru iletişimin ilk adımlarıdır. İfade, tavır göstermeyi amaçladığımız bir portre fotografında ideal olan 80 – 135 mm arasında bir odak uzaklığı seçmek doğru tercihtir. Bu sayede perspektif yığılması özelliğiyle burun, göz, kulak aynı hizaya gelecek, yüz hatları toparlanacak ve daha etkili bir portre çekmek mümkün olacaktır. Bu fotografı Küba, Trinidad’da bir ev içinde çektim. Çekim için Olympus’un portre objektiflerinden biri olan 45 mm objektif kullandım. 2x optik çarpanı ile bu objektif 35 mm sensörde 90 mm’ye denk geliyor. Yanal ışık ifadeyi ön plana çıkaracağı ve oluşacak gölgelerle ilginin sadece ifadede kalması mümkün olacağı için çekimi pencere kenarında yaptım. Böylece dışarıdan gelen ışık ifadeyi ve yaşlılığı vurgulayacak teni aydınlatırken fotografın sağ […]
Read More ›
HİNDİSTAN – YENİ DELHİ’DE YILAN OYNATICI Çektiğimiz fotograflarda çok küçük bir alanın ya da noktanın net, geri kalan bölgelerin flu olması tüm ilginin o noktaya toplanmasını sağlayacak bir yöntemdir. Böyle bir tercih yapıldığında net olan bölgenin çok güçlü bir konu, çok etkili bir anlam taşıyor olması beklenir. Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de hayatını yılan oynatarak kazanan yaşlı bir Hindu’nun fotografını çekmeye karar verdiğimde ilk olarak genel görüntüleri ve orta plan çekimleri tamamladım. Bu çekimler hem konuyu mekanla birlikte anlatmak için hem de boyutları doğru göstermek için mutlaka çalıştığım planlardır. Bu çekimleri tamamladıktan sonra konunun bütün yükünü taşıyacak detay planlar üzerine çalışmaya başladım. Elbette önce yılan oynatıcının elleri, yüzü gibi detayları çektim. Daha sonra tüm hikayenin yükünü taşıyabilecek olan en önemli ögeyi yani yılanı da ön plana çıkaracak, başrole taşıyacak bir çekim yapmaya karar verdim. Bu çekimi yapabilmek için ilk olarak bir tele objektif tercihi yaptım. Böylece çevredeki gereksiz pek çok ögeden kurtulmuş ve sadece ana konuyu o çevreden ayıklamış oldum. 150 mm tele objektif bu ayıklama için yeterli oldu. (Objektifim Olympus 75 mm idi. 2x optik çarpan ile 150 mm olarak çalışıyor) Daha sonra diyaframı 1.8 olarak seçtim. Böyle açık bir diyafram seçmek arka planı tamamen flulaştırarak netliğin sadece yılan üzerinde […]
Read More ›
Odak uzaklığı 50 mm’den fazla görüş açısı 46 dereceden daha dar olan objektiflere tele objektif denir. Örneğin 200 mm tele objektifin görüş açısı 12 derece, 300 mm objektifin görüş açısı ise 8 derecedir. Bu sayede uzakta olan konulara fiziksel olarak yaklaşmadan çekim yapma şansı ortaya çıkar. Aynı zamanda arka planın öne doğru yaklaşması, perspektif yığılması, etkisi sayesinde güçlü fon kullanımı da mümkün olur. Etiyopya Omo Vadisi’nde yaşayan bir çok kabile ilkel yaşam koşullarını bugün de devam ettirir. Eskiden gelen bir çok geleneksel töreni bugün de gerçekleştiren bu kabileleri fotograf amaçlı ziyaretlerimizde fotograflama şansı buluyoruz. Bir düğün merasimi için ziyaret ettiğimiz Hamer kabilesinde hazırlıklar yapılırken çevrede çekim yapabileceğimiz konuları araştırıyordum. Bu sırada bir kenarda annesine ulaşmaya çalışan, emekleyerek ilerleyen bebeği görünce aramızdaki mesafeye de dikkat ederek kadrajımda sadece anne ve bebeğin olmasını sağlayacak objektife karar verdim. Kullandığım tele objektif çevrede bu konuyu desteklemeyen ögelerin kadraj dışında kalmasına yardımcı oldu. Ayrıca tele objektifin sağladığı sınırlı alan derinliği sayesinde ilginin öndeki ana konuda toplanması da kolaylaştı. Farklı anlarda yaptığım çekimler arasından bebeğin ifadesinin de görüldüğü bir anın olduğu fotografı seçtim. 200 mm, 300 mm gibi sabit odaklı tele objektiflerin aynı sıra bir çok markanın farklı odak uzaklıkları arasında çalışan zoom özellikli tele objektifler […]
Read More ›