Son dönemde Japonca’dan dilimize gelen ve “bulanık” anlamı taşıyan bir kelime fotoğraf dünyasında oldukça popüler oldu: bokeh… Arka planın net olmaması sebebiyle özellikle ışık kaynağı olan bölgelerin dairesel olarak oluşması bokeh etkisi olarak adlandırılıyor. Fotoğraflarda net alan derinliğinin son derece sınırlı kullanılması sonucu arka plan tamamen flu – netsiz olur. Bu bölgede ışık kaynakları, parlayan alanlar varsa bunlar dairesel görüntüler oluşturabilirler. Zaman zaman bazı fotoğraf gönüllüleri bokeh etkisinin dairesel ışık yansıması kalitesi olduğunu iddia etse de aslında fotoğrafta yumuşak bir arka plan ile ilginin ana konu üzerinde toplanmasını sağlayan sınırlı alan derinliği kullanımıdır. Uzun odaklı bir tele objektif, iyi bir diyafram açıklığı ve konuya yakın bir noktadan çekim yapmak alan derinliğini sınırlayacak, arka planda bulunan ışıklı alanların dairesel parlamalara dönüşmesini sağlayacaktır.
Read More ›
Net Alan Derinliğini sonsuz ya da sınırlı olarak kullanmak için 3 faktörü de (objektif, diyafram, uzaklık) bir arada kullanırız. Tüm değişkenleri aynı amaca yönelik olarak değiştirmek nispeten kolay bir kullanımdır. Geniş açı objektif, kısık diyafram tercihi ve uzak noktaya netlik alan derinliğini sonsuza taşır. Tele objektif, açık diyafram ve yakın bir noktaya netlik de alan derinliğini oldukça sınırlı hale getirecektir. Ancak zaman zaman bu değişkenleri farklı kullanarak da benzer etkiler alabiliriz. Tibet’in başkenti Lhasa’da bulunan Potala Sarayı’nın fotoğrafını Jokhang Tapınağı terasından çekmek istediğinde aradaki mesafeden dolayı tele objektif kullanmam gerekiyordu. Mimari bir çekim çalışması olduğu için kadraj içerisindeki her yerin net olmasının daha doğru bir tercih olduğunu düşündüm. Ancak tele objektif alan derinliğini sınırlayacağı için diğer 2 değişkeni alan derinliğini arttıracak şekilde kullandım. Bu amaçla netliği sonsuza yaparak diyaframı da kısık bir değerde (11) olarak seçtim. Tele objektif ile uzakta olan konudan istediğim kadrajı yapma ve perspektif yığılması etkisiyle arka plandaki tepeleri de kadraja dahil etme şansım oldu. Bununla birlikte diğer 2 değişkenin yardımıyla tüm görünütünün de net olmasını sağladım. Bu tarz fotoğraflarda Değerlendirmeli Işık Ölçüm sistemiyle ışık ölçümü yapmak kadrajın her noktasının ışık değerinin ölçüme dahil edilmesini sağlayacağı için daha doğru bir tercihtir.
Read More ›
HİNDİSTAN – YENİ DELHİ’DE YILAN OYNATICI Çektiğimiz fotograflarda çok küçük bir alanın ya da noktanın net, geri kalan bölgelerin flu olması tüm ilginin o noktaya toplanmasını sağlayacak bir yöntemdir. Böyle bir tercih yapıldığında net olan bölgenin çok güçlü bir konu, çok etkili bir anlam taşıyor olması beklenir. Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de hayatını yılan oynatarak kazanan yaşlı bir Hindu’nun fotografını çekmeye karar verdiğimde ilk olarak genel görüntüleri ve orta plan çekimleri tamamladım. Bu çekimler hem konuyu mekanla birlikte anlatmak için hem de boyutları doğru göstermek için mutlaka çalıştığım planlardır. Bu çekimleri tamamladıktan sonra konunun bütün yükünü taşıyacak detay planlar üzerine çalışmaya başladım. Elbette önce yılan oynatıcının elleri, yüzü gibi detayları çektim. Daha sonra tüm hikayenin yükünü taşıyabilecek olan en önemli ögeyi yani yılanı da ön plana çıkaracak, başrole taşıyacak bir çekim yapmaya karar verdim. Bu çekimi yapabilmek için ilk olarak bir tele objektif tercihi yaptım. Böylece çevredeki gereksiz pek çok ögeden kurtulmuş ve sadece ana konuyu o çevreden ayıklamış oldum. 150 mm tele objektif bu ayıklama için yeterli oldu. (Objektifim Olympus 75 mm idi. 2x optik çarpan ile 150 mm olarak çalışıyor) Daha sonra diyaframı 1.8 olarak seçtim. Böyle açık bir diyafram seçmek arka planı tamamen flulaştırarak netliğin sadece yılan üzerinde […]
Read More ›