Kompozisyon’da Sadelik

Herkese merhaba,

Bugünkü yazımız etkili bir kompozisyon oluşturmak için kullandığımız belki de ilk kriter olan BELİRGİNLİK başlığını sağlayacak alt kriterlerden biri olan SADELİK hakkında…

SADELİK

Sadelik, az söz söyleyerek çok şey anlatmaktır. Yani, az sayıda öge kullanarak bir fotografı oluşturmaktır.

Sadeliği bir kavram olarak tanımlamak çok zor değilse de fotografik olarak uygulamak zordur. Karışık ve düzensiz bir kompozisyon, tüm kriterlere uysa da güçlü bir konuya (içeriğe) sahip olsa da sade bir kompozisyon kadar etkili olmayacaktır.

İnsan, görüş alanı içine giren ve kendi ilgisini çeken herhangi bir konu üzerinde dikkatini o kadar toplar ki, çevresinde çelişen ayrıntıları gözden kaçırır. Dikkatini yoğunlaştırdığı konudan ilgisini ayırdığı anda da yeni bir konuya odaklanır ve bu kez de diğer detayları görmez. Algıda seçicilik olarak da tanımlanabilecek olan bu durum, çevremizdeki dünyayı algılarken sürekli olarak yaşadığımız bir durumdur ve bizi rahatsız etmez. Ancak fotograf makinesi, sürekli olarak hareketli olan bir dünyayı, hiçbir şeyi gözden kaçırmayarak ve ayırım yapmadan saptar, kaydeder. Bu nedenle de bazı durumlarda dikkati çekmek istenilen nokta, vurgulanmak istenen ana öge, birçok ayrıntı arasında kaybolup gider. Etkili fotograf, gereksiz detaylar ve konular temizlendiğinde, fotografın içinde ana konu ve onu destekleyen ögeler bırakıldığında ortaya çıkar. Tıpkı ünlü bir heykeltıraşın dediği gibi “mermerin heykelle ilgisiz kısımlarını yontup atınca geriye heykel kalıyor”. Etkili fotografa da gereksiz detaylar çıkarılarak ulaşılır. Bu, nelerin kadraj içinde kalacağına karar vermek demektir. Bu karar oldukça önemlidir, çünkü fotografı belli bir kadraj, çerçeve ile sınırlamak onun dışında kalan her şeyi reddetmek, bir bakıma yok saymak demektir. Bunu da bilinçli, adil, dürüst ve kararlı olarak yapmalıyız.

Bilinçli olmak karşımızdaki eylemi, olayı, kişiyi, fotografını çektiğimiz ne varsa onu iyi tanımak, çözümlemek demektir. Adil olmak her ögeye gerektiği ve hak ettiği kadar yer vermek, fotografın anlamının gerektirdiğinden daha fazla alan kaplamasına izin vermemektir. Dürüst olmak, kazara yaptığı işlere anlam yüklememek, “ben yaptım oldu, böyle istedim” mazeretlerinin arkasına saklanmamak, özeleştiri sahibi olmaktır. Kararlı olmak ise engellerden yılmamak, düzenlemeden kolay kolay ödün vermemek demektir.

Bir fotografta, ana ögenin dışında başka birçok öge yer alabilir. Ana konuyu destekleyen, onu öne çıkaran, onu işaret eden ögelerin fotografın içinde kalması, bu işlevlerden herhangi birini yerine getirmiyorsa fotografın dışında bırakılması gerekmektedir. Buna ayıklayıcı yöntem denir. Fotograf ayıklayıcı bir sanattır. Örneğin resim sanatı böyle değildir. Resim biriktirici bir yöntem izler. Boş tuvalin karşısına geçen ressam, resmin içinde olmasını istediği ögeleri tek tek tuvale çizerek, tuval üzerinde biriktirerek eserini ortaya çıkarır. Kısacası ressam, boş bir tuvalle başlar ve gerekli görmediği ögeleri çizme zahmetine girmez. Fotografçı ise bir karmaşa ile başlar ve onu ayıklaya ayıklaya fotografa yaklaşır, eserini oluşturur.

Sadeleştirme ya da istenmeyen ögelerin çerçeve dışında bırakılması, değişik bir çekim açısının kullanılmasıyla sağlanabileceği gibi farklı odak uzaklıklarındaki objektiflerin kullanılması suretiyle de elde edilebilir. Bazen fotografını çekeceğimiz konu için gereksiz olduğunu düşündüğümüz, karar verdiğimiz öge canlı bir varlık olabilir. Bu durumda onun oradan ayrılmasını beklemekten başka çare yoktur. Bazen çok uzun süreleri de bu nedenle harcadığımız, kaybettiğimiz de olabilir. Uzun süre beklemek, konu üzerindeki ışığın ya da fotograftaki vurucu konunun değişmesine, bozulmasına neden olabilir, fotografı çekemezsiniz. Sonuç olarak fotografı çekmekten vazgeçmek dahi, kötü olacağına inandığımız, etkili olmayacağını düşündüğümüz bir fotografı çekmekten çok daha iyidir.

Sadeleştirmede bazı ipuçları;

Sadeleştirme için kullanılacak yöntemlerden biri de perspektiften yararlanmaktır. Örneğin kalabalık bir insan grubunun bulunduğu bir yerde fotograf çekerken seçtiğimiz fotograf konusu bu kalabalık içinden bir kişi ise; geniş açı bir objektif ile o kişiye yaklaşarak, öndeki insanı (yani ana konuyu) abartarak büyütür, arkadaki insanların fotograf karesi içinde kaplayacakları alanı küçültür ve kalabalık grubun etkisini azaltabiliriz. Bu, ilgiyi sadece bir kişiyi toplayacaktır.

Dar açıyla gören (tele) objektifler konuyu çevredeki ayrıntılardan soyutlayarak, ayıklayarak sadelik duygusunu vermekte etkili olurlar. Ayrıca bu objektifler ile çekim yapıldığında alan derinliği de azalacaktır (açık diyafram kullanımı ve konuya yaklaşmak da bu etkiyi güçlendirir, alan derinliğini sınırlar).

Sadelik, belirginliği arttıran en önemli ögedir.

Kadrajınızın içine alınabilecek objeler sadece ve sadece ana konu ile varsa yardımcı ögeler olmalıdır. Bir ögenin fotografınız içinde yer alıp almamasına karar verirken kendinize iki soruyu sormalısınız : “Bu öge fotografın içinde kalırsa ne katıyor? Eğer olmazsa ne kaybettiriyor ?”

Bu sorulara verilecek doğru cevaplar kadrajınızda neyin var olup neyin olmayacağını belirleyecektir.

Sadeliğin sağlanması için bir başka önemli nokta da fonun temizlenmesidir. İlerleyen bölümlerde “fon kullanımı” ile ilgili detaylı bir incelememiz olacak, bu nedenle burada söylenebilecek ilk şey konunun etrafında dolaşılarak ana ögenin olabildiğince temiz bir fon üzerine düşürülmesinin sağlanması gerektiğidir.

Eğer anlatıma uygunsa, konuya yaklaşmak da çevreden girecek gereksiz her türlü fazla görüntüyü kolayca dışlamayı veya azaltmayı sağlayacaktır. Eğer kadrajınıza girmesini istemediğiniz objeler hareketli konular ise sabırla kadrajdan çıkmasını beklemek gerekir. Fotograf çekerken hissettiğimiz heyecanı kontrol etmeyi başarmak etkili fotograflar çekmenin ilk koşullarından biridir.

İyi bir kompozisyon, fotograftan herhangi bir lekenin çıkarılıp çıkarılamayacağı ile ölçülür. İyi bir fotograftan tıpkı bir şiirden herhangi bir kelimeyi çıkaramayacağımız gibi herhangi bir lekeyi de çıkaramayız. Kadraj içinde anlatımı herhangi bir şekilde desteklemeyen bir öge varsa gereksiz yere izleyicinin ilgisini çeker, rol çalar. Sürekli görüntü bombardımanı altında olduğumuz (afiş, billboard, reklamlar, TV, internet vb) günümüzde, bu ağırlığı azaltacak sade görüntülere olan ihtiyacımızın arttığı bir gerçek. Bu nedenle fotografımızın sade olması bir anlamda onu güzelleştiren kriterlerden biri olacaktır.

Bir sonraki yazımız BELİRGİNLİK kriterini sağlayan diğer faktörler olan BAKIŞ YÜKSELİĞİ – BAKIŞ YÖNÜ ve BAKIŞ UZAKLIĞI hakkında olacak…

Leave a Comment!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir