Zaman zaman pek çok fotoğraf gönüllüsü genel görüntüleri çalışırken 180 derece ya da daha geniş görüş açılarına sahip panoramik fotoğraflar da çekmek isterler. Ancak yaptıkları çekimlerde fotoğrafların çok ince ve uzun olmasından da rahatsızlık hissederler. İşte bunun için kolay bir yöntem önerim var. Elbette panoramik fotoğraf çalışmalarının özel tripod başlığı, açı hesaplamaları, görüntü birleştirme programları kullanımı gibi profesyonel bir yönü de var. Ancak bir fotoğraf yolculuğu sırasında bunca profesyonel yöntem ile uğraşmak istemeyen fotoğraf gönüllüleri yan yana çektikleri fotoğrafları daha sonra birleştirerek panoramik görüntüler oluşturuyorlar. Sonuç fotoğrafların bazen çok ince uzun, bazen de ışık dengesinin bozuk olarak oluşması can sıkıcı olabiliyor. Panoramik çekim yapmak istediğimde şöyle bir yöntem izliyorum: Önce çekim yapacağım açıyı belirliyorum. “Şu noktadan başlayacağım, bu noktada bitireceğim..” İlk karede elim ya da ayağım gibi alakasız bir fotoğraf çekiyorum ki başlangıç karemi daha sonra kolaylıkla ayırt edebileyim. Daha sonra deformasyona yol açmayacak bir objektif ile “dikey olarak” ilk fotoğrafımı çekiyorum. Burada önemli olan nokta kadrajın dikey olarak çekilmesi. Böylece daha sonra fotoğrafları birleştirdiğimde panoramik görüntüm çok ince ve uzun olmuyor. Daha sonra dönerek diğer fotoğraflarımı çekiyorum. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, her bir fotoğrafın % 30’luk görüntü alanının diğer fotoğrafın % 30’luk alanıyla aynı olması. Örneğin […]
Read More ›
Çektiğimiz her fotoğrafta izleyen gözün fotoğrafa girmesini sağlayacak, konunun bütün yükünü taşıyacak güçlü ilgi merkezlerine ihtiyaç duyarız. Işık, renk, grafik ya da hareketle ön plana çıkaracağımız, başrole taşıyacağımz konu ilgi merkezi olacaktır. Hindistan’ın Varanasi şehrinde Ganj Nehri kıyısında düzenlenen ölü yakma törenleri Hinduizm’in önemli ritüellerinden biridir. Aynı zamanda görselliğiyle de pek çok fotoğraf gönüllüsünün çekim yapmak istediği bir noktadır. Günün 24 saati devam eden ritüellerin görselliğinin en yüksek olduğu dönem akşam saatleridir. Çevrenin karanlık olması, yükselen alevlerin rengiyle birlikte etkili görsellikler oluşturur. Ancak sadece bu görüntü ilginin alevlerin üstünde kalmasına yol açacaktır. Bu nedenle hem görüntünün atmosferini güçlendirecek hem de ilgi merkezi olacak bir konu ve an beklemek gerekir. Ölü yakma törenleri 24 saat boyunca devam ettiğinden ve dar bir alanda yapıldığından, aynı noktada biri biter biri başlar. Biri bittiğinde kalan küller, közler üzerine su dökülerek, küller kutsal nehre dökülerek tören tamamlanır. Yaklaşık 4 saat yanan odunların oluşturduğu közleri söndürmek için su dökülüğünde oluşan buhar güçlü görsellikler yaratır. Alevlerin önünde gelerek bu işlemi yapan görevli ışık koşulundan dolayı silüet olacaktır. Bu görselliğin oluşması için ışık ölçümünün aydınlık olan bölümden yapılması gerekir. Böylece ön planda ve ters ışıkta kalan konular silüet olacak ve lekeler yardımıyla ilgi merkezi haline gelecektir. Işığın az […]
Read More ›
Fotoğraf çalışması yaptığımız konunun dramatik yapısının renklerden daha çok siyah beyaz olarak aktarılması anlamı destekliyorsa böyle bir tercih daha etkili bir atmosfer oluşturacaktır. Siyah beyaz film kullanmak ya da RAW dosyalar üzerinden siyah beyaz çevirme çalışması yapmak en güçlü sonuçları alabildiğimiz yöntemlerdir. Bunlarla birlikte yeni dijital makinelerdeki bazı filtre özellikleri farklı sonuçları çekim sırasında almaya da yardımcı olmaktadır. Olympus fotoğraf makinelerindeki ART (sanat) modunda bulunan DRAMATİK filtre içesinde yer alan siyah beyaz seçeneği ilk olarak renkleri siyah, beyaz ve gri tonlar olarak kaydetmeyi sağlar. Buna ek olarak tonlar arasındaki kontrastı da değiştirerek sıradan bir görüntüyü oldukça etkili bir hale getirebiliyor. Vefa – Süleymaniye arasında gerçekleştirdiğimiz bir fotoğraf yürüyüşünde Ebu’l Vefa Türbesi hazire (açık mezar) bölümünde ışık – gölge üzerine çekimler yaparken çevredeki meraklı kediler de çevremizde dolaşmaya başladılar. Mezar taşları etrafındaki ağaçların oluşturduğu gölgelerin ortaya çıkardığı homojen ışık sebebiyle renklerin, tonların zayıflaması etkili kadrajlar oluşturmayı engellediğinden ART / DRAMATİK / SİYAH BEYAZ seçeneğiyle çekim yapmaya karar verdim. Bu filtrenin kontrastı arttırması sayesinde aydınlık olan bölgeler güçlü, gölge alanlar da aydınlık alanları öne çıkaracak şekilde oluştu. Çektiğimiz fotoğraflarda kadrajın yatay ya da dikey olmasına karar verirken öncelikli olarak konunun doğasına dikkat ederiz. Mezar taşlarının dikey görüntüsü sebebiyle kadrajı da dikey olarak […]
Read More ›
Fotoğraf pek çok fotoğraf gönüllüsü için keyifli bir hobi olduğundan genellikle ışığın renk ve aydınlatma yönünden güçlü olduğu sabah ve akşam saatlerini tercih ederler. Bununla birlikte havanın da iyi olduğu dönemlerde fotoğraf çalışmayı daha keyifli bulurlar. Oysa ki farklı hava durumlarında da etkili atmosferler oluşur ve verimli fotoğraf çalışmaları yapılabilir. Yağmur ve kar gibi hava durumlarında da fotoğraf çekimlerine devam etmek etkileyici sonuçlar sağlayabilir. Bu tarz hava durumlarında çekim çalışması yapabilmek için fotoğraf makinenizin su geçirmez olması ya da makineler için özel olarak yapılan yağmurluklardan kullanmak doğru bir önlem olacaktır. Nepal’in “güzellikler şehri” olarak kabul edilen Patan’da yakalandığımız yağmur sırasında sığındığımız kafenin penceresinden yağmurda yürüyen insanların fotoğraflarını çekmeye karar verdim. Şemsiyeler güçlü görsel ögeler olarak fotoğrafta atmosfer oluşturmayı kolaylaştırıyordu. Yürüyen insanların birbirleriyle çakışmadan kadrajda yer alabilmeleri için yüksek bir noktadan çekim yapmak gerekiyordu. Çekim açısını bulduktan sonra da çekim zamanlaması da önemliydi. Adımların atıldığı bir anı tercih etmenin yanı sıra insanların birbirinden çok uzak olmadığı ve üst üste binmedikleri bir anı tercih etmek gerekiyordu. Yoğun yağış sırasında ışığın da az olması açık diyafram ve yüksek ISO kullanımını da kaçınılmaz tercihler olarak oluşturdu.
Read More ›
Sis, duman gibi konular fotoğrafta doğal atmosferlerdir. Fotoğrafa çok güçlü etki edecek bir studium sağlayan bu ögeler aynı zamanda kadrajının bazı bölümlerini örter ve ilgi diğer bölüm üzerine kolaylıkla toplanabilir. Hindistan Varanasi şehrinde kutsal Ganj Nehri kıyısında yılın her günü düzenlenen Aarti Törenleri farklı aşamalardan oluşuyor. Bir tarafta tapınak görevlileri töreni gerçekleştirirken diğer yanda başka görevliler bir sonraki adımın ekipmanını hazırlıyor. Fotoğrafta törenin sonraki adımında tütsülerle yapılacak bölüm için hazırlık yapan görevliyi görüyorsunuz. Sadece sokak lambalarıyla aydınlanan bir ortam olduğundan ışık çok az ve aktüel bir çekim yaptığım için tripod kullanma şansım yok. Bu nedenle yüksek ISO değerleriyle çalışmak verilmesi gereken ilk karardı ve bu fotoğraf için ISO’yu1250 olarak ayarladım. Yüksek ISO değeriyle birlikte açık diyafram olarak 2,8’i tercih ettim böylece enstantane değeri olabileceği en yüksek değere çıkmış oldu. Geniş açı objektif kullanarak ön plandaki tütsüleri ve adamı vurgulamak, arka planı da dumanla örterek atmosferi güçlendirmek mümkün oldu. Dumanın oluşturduğu atmosferin etkisinin artması izleyen göze bir ilgi merkezi vermekle mümkün olacağından dumanların aralandığı ve adamın aradan göründüğü bir an deklanşöre basmak fotoğrafı ortaya çıkardı.
Read More ›
Çevremizdeki pek çok konu doğru fotografik tercihlerin yapılmasıyla etkili fotograflara dönüşebilir. Görsel etkiyi arttırmak için gözün gördüğünden farklı sonuçlar sağlayan objektifler, çektiğimiz konuda var olan atmosferi daha güçlü hale getirebilir. Cami, kilise gibi kutsal yerlerin iç mekanları genelde etkileyici bir mimariye ve detaylara sahiptir. İç mekânda bulunan kemerler, kubbeler, pencereler etkileyici bir mimari görüş sağlarken doğal ve yapay ışık kaynaklarının sağlayacağı renk etkisi de atmosferi güçlendirebilir. Bununla birlikte kullanılacak ultra geniş açı objektifler tüm iç mekânın kadraja sığmasını sağlarken aynı zamanda görüntüdeki derinlik duygusunu da arttıracaktır. Derinlik duygusunun artmasını sağlayacak bir başka önemli yaklaşım da çekimin yere yakın bir yerden yapılmasıdır. Aşağıdan yukarıya doğru yapılacak çekim sonucunda bize yakın olan alt bölüm genişleyecek, objektifin sağladığı deformasyon etkisiyle kubbe ve tavan bölümü uzaklaşacaktır. İç mekânda yer alan yapay ışık kaynaklarının renk etkilerini kullanabilmek için Beyaz Ayarı’nı GÜNIŞIĞI olarak seçmek tungsten, halojen, floresan gibi aydınlatmaların renklerini kaydetmemizi sağlayacaktır. Beyaz Ayarı’nda yapılan bu tercih JPEG dosyaları etkileyecek, RAW formatta çekilen fotograflarda renk tercihi daha sonra bilgisayarda bir görüntü işleme programında yapılacaktır. İnsan gözünün gördüğünden farklı bir görsellik sağlayan ultra geniş açı objektifler farklı odak uzaklıkları arasında üretilirler. Fotograf makinenize ve istediğiniz görselliğe göre uygun bir objektif kullanmak gerekir.
Read More ›
Düzenlediğimiz fotograf atölyesi çalışmalarının bazılarında katılımcı arkadaşlar yaptıkları fotograf çalışmalarını siyah beyaz olarak sunarlar. Böyle bir sunum karşısında ilk sorum neden siyah beyaz tercihi kullanıldığı hakkındadır. Genelde de aldığım cevap hiç değişmez: “Çünkü bence böyle daha güzel!” Şunu üzülerek söylemeliyim ki bu maalesef bir yeterli cevap değildir. Çünkü “öyle daha güzel” olduğundan bir şüphem yoktur, neden öyle daha güzel olduğunun da açıklanmasını beklerim. Bir görüntüyü siyah beyaz olarak kullanmanın birkaç sebebi olabilir. Bunlardan birincisi konunun dramatik yapısının siyah beyaz olarak sunulmasının anlamı daha güçlü hale getirmesidir. Birçok portre fotografında siyah beyaz tercihinin ana sebebi de budur. Siyah beyaz fotograf çekmenin bir başka sebebi de çevredeki farklı renklerin ilgiyi ana konudan uzaklaştırmasıdır. Tüm renkleri siyah beyaza çevirdiğimizde gri tonlarına dönüşürler. Böylece ilgi ana konuda daha kolay toplanabilir. Pek çok sokak fotografçılığıyla uğraşan fotograf gönüllüsünün siyah beyaz çalışmasının temel nedeni de budur. Üçüncü sebep ışığın rengi vurgulamasının mümkün olmadığı homojen koşullarda gri tonları kullanarak kontrast yardımıyla ana konuyu vurgulamaktır. Kapalı havalarda ve iç mekanlarda siyah beyaz kullanımı da bu sebepledir. Bir görüntüyü siyah beyaz olarak fotograflamanın 3 yolu vardır. Bunlardan birincisi analog dönemde olduğu gibi siyah beyaz film kullanarak, karanlık odada film banyo – kart baskı yöntemidir ve en etkili sonucu alabildiğimiz […]
Read More ›
Özellikle doğa fotografçılığıyla ilgilenen fotograf gönüllülerinin temelde hedefi çektikleri fotograflarda atmosferin normalde görünenden daha güçlü olmasıdır. Bu amaçla zaman zaman yardımcı ekipmandan da yararlanırlar. Doğa fotografçılığında sıklıkla kullanılan yardımcı ekipman polarize filtredir. Polarize filtreler 2 temel işleve sahiptir: kontrastı arttırarak renkleri daha doygun hale getirmek ve yansımaları yok etmek. Polarize filtre iki bölümden oluşan bir filtredir. Birinci bölüm objektif üzerine sabitlenmeyi sağlar. İkinci bölüm ise çevrilerek görsel etki vizörden ve LCD ekrandan izlenebilir. Filtreyi çevirdikçe kontrastın artığını, renklerin doygunlaştığını, doğa fotografı çekyirosanız gökyüzünün koyulaşıp bulutların belirgin bir şekilde ortaya çıktığını izleyebilirsiniz. Hangi koşul sizin için uygunsa çekimini o şekilde yapabilirsiniz. Bu özelliğinden dolayı doğa fotograflarının büyük bir çoğunluğunda polarize filtre kullanılır. Polarize filtrenin doğru çalışabilmesi, kontrastı arttırması ve gökyüzünü koyulaştırması için fotografını çektiğiniz konu ile güneş arasında en az 90 derece açı olması gerekir. Bu, güneş yukarıda ya da sizin arkanızda olursa polarize filtre doğru çalışır anlamıan gelir. Filtrenin doğru çalışması demek gökyüzü koyuluğunun ufuk hattından başlayarak yukarı doğru artmasıdır. Güneş karşınızdaysa polarize filtre doğru çalışmaz. Gökyüzü ya koyulaşmaz ya da güneşin bulunduğu yerden diğer yöne doğru koyulaşır. Işığın yönüne bağlı olan bu özellik dışında polarize filtreyi sürekli olarak kullanamama sebebi teknik bir durumdur. Polarize filtre koyu renkli bir filtredir. […]
Read More ›
Birçok fotograf gönüllüsü için yansıma fotografları hem çekmesi hem de izlemesi anlamında ilk sıralarda gelir. Çoğul görüntünün tekil görüntüden her zaman daha etkileyici olmasının yanı sıra aynı görüntünün fotograf içerisinde tekrar oluşması ilginç görselliklerden biridir. Hatta çoğu zaman sosyal medya gibi mecralarda çekilen yansıma fotograflarının, neden olduğunu açıkcası anlamadığım bir sebepten dolayı, tekrar baş aşağı çevrilerek kullanıldığını da görüyoruz. Göl, deniz gibi su birikintisi üzerinde oluşan yansımları fotograflamak için durgun bir havaya ihtiyaç duyduğumuz kesin. Aksi takdirde hareketli olan su birikintisi net bir yansıma elde etmemizi engeller. Bunun önüne geçmek için ND (yoğunluk) filtresi kullanarak uzun pozlama süreleri elde etmek ve yansımayı görmek mümkün olabilir. Ancak yansıma çekimlerinin durgun bir suda çekilmesi elbet çok daha kolaydır. Genelge klasik bir kompozisyon kriteri olarak fotografınızda bulunan ufuk hattının Altın Kesim diye de tanımlanan 1/3 oranından geçmesi önerilir. Eğer gökyüzünde anlattığınız konu daha çoksa ufuk hattının aşağıdaki 1/3 çizgisinden, yeryüzünde anlattığınız konu çoksa yukarıdaki 1/3 çizgisinden geçmesini çok kullanılan bir yaklaşımdır. Ancak fotografınız bir yansıma fotografıysa, ana konuyu ve yansıması kesmeden kadrajınıza alıyorsanız ufuk hattını tam ortaya koyabilirsiniz. Bu fotograflarınızda bir sakinlik, dinginlik duygusu oluşturmanıza yardımcı olur. Birçok sokakta ve meydanda ya yağmur sonrasında ya da çevredekilerin o bölgeyi yıkamasından kaynaklı küçük su […]
Read More ›
İşaretler ve sembollerin belirli işaret sistemleri içerisinde nasıl alt anlamları işaret ettiklerine dair çalışmalar yapan, anlamın nasıl inşa edildiği ve nasıl idrak edildiği inceleyen alana göstergebilim denir. Bu alanda etkileyici çalışmalar yapan Fransız felsefeci, düşünce adamı, yazar ve edebiyat kritikçisi olan Roland Barthes’in Camera Lucida isimli eserinde fotograf üzerine iki önemli kavram ortaya koyar: studium ve punctum. Studium fotograf içerisinde yer alan simge ve semboller arasında anlamlı ilişkiler kurup, önceki bilgilere de dayanarak, bu simgelerden ortak anlamlara ulaşmayı sağlar. Fotografçının aktarmak istediği duygu ve düşüneceye izleyicilerin de ulaşmasını sağlayan şeydir. Punctum ise Barthes’in belirttiği gibi fotografın içinden çıkıp sizi delip geçen anlamdır ve kişiseldir. Aynı fotografa bakan kişilerin farklı duygular hissetmesini sağlayabilen bir şeydir. Fotografta atmosfer ise izleyicinin fotografla iletişim ve ilişki kurmasını sağlayan bir ögedir. Atmosferi güçlü bir fotografta studium, yani ortak anlam oluşturmaya yardımcı ögeler, etkili bir şekilde yer alır. Atmosferin güçlü bir şekilde oluşturulması için farklı yöntemler vardır. Bunlardan ilki var olan atmosferi kullanmaktır. Işık, grafik, renk gibi ögeler fotografçı tarafından doğru tercihler de yapılarak etkileyici atmosferler sağlayabilir. Örnek fotograf Hindistan Holi Festivali’nde çektiğim karelerden biri. Baharın gelişinin kutlandığı ve Renkler Festivali de denilen Holi özellikle insanların boyaları, renkleri birbirlerine ve havaya atmasıyla güçlü bir atmosfere sahiptir. […]
Read More ›