PERSPEKTİF YIĞILMASIYLA GÖRÜNENDEN FARKLI SONUÇLAR ALMAK

Biz dünyayı en, boy, derinlik ve zaman olmak üzere dört boyutlu olarak algılarız. Fotoğraf ise eni ve boyu olan, 2 boyutlu bir yüzey sanatıdır. Dört boyutlu dünyayı iki boyutlu fotoğrafa aktardığımızda derinlik ve zaman boyutlarını kaybederiz. Farklı objektiflerle derinlik, enstantane değişkenini kullanarak da zaman byutunu fotoğrafımıza katmaya çalışırız. Bununla birlikte objektiflerin görsel etkileriyle gözümüzün gördüğünden farklı sonuçlar almak da mümkündür. Bir çok farklı başlık altında İstanbul’da düzenlediğimiz uygulamalı fotoğraf atölyelerinde Galata Köprüsü ve Eminönü çevresinde sıklıkla çekim çalışmaları yapıyoruz. Bu bölge İstanbul’a dair pek çok öge barındırdığı için fotoğraflarımıza mekan bilgisini de kolaylıkla eklememizi sağlıyor. Arka planda yer alacak yeni Cami, Süleymaniye, Beyazıt Kulesi, Galata Köprüsü ve Galata Kulesi oldukça güçlü görsel ögeler kullanma şansı veriyor. Genel görüntüler mekan bilgisini çok daha kolay verirken dikkatli bir çevre kontrolüyle daha özel kadrajlar oluşturmak da mümkündür. Eminönü Meydanı’nda yer alan seyyar satıcıların arabaları üstlerinde yer alan detayları tele objektif kullanarak çevreden ayıklamak oldukça kolaydır. Bununla birlikte doğru yüksekliği ve bakış noktasını bulmak kaydıyla arka plana Galata Kulesi’ni denk getirmek mekan bilgisine katkı sağlayacaktır. Perspektif yığılması etkisi kuleyi çok daha yakın göstererek, mesafeyi azaltıyor böylece izleyicinin fotoğrafa kolaylıkla girmesini sağlıyor. Açık diyafram tercihiyle sınırlı alan derinliği kullanımı da ilginin öndeki detayda toplanmasına yardımcı […]
Read More ›

FOTOGRAFTA ATMOSFER: ATMOSFERİ GÜÇLENDİRMEK-OBJEKTİF

Çevremizdeki pek çok konu doğru fotografik tercihlerin yapılmasıyla etkili fotograflara dönüşebilir. Görsel etkiyi arttırmak için gözün gördüğünden farklı sonuçlar sağlayan objektifler, çektiğimiz konuda var olan atmosferi daha güçlü hale getirebilir. Cami, kilise gibi kutsal yerlerin iç mekanları genelde etkileyici bir mimariye ve detaylara sahiptir. İç mekânda bulunan kemerler, kubbeler, pencereler etkileyici bir mimari görüş sağlarken doğal ve yapay ışık kaynaklarının sağlayacağı renk etkisi de atmosferi güçlendirebilir. Bununla birlikte kullanılacak ultra geniş açı objektifler tüm iç mekânın kadraja sığmasını sağlarken aynı zamanda görüntüdeki derinlik duygusunu da arttıracaktır. Derinlik duygusunun artmasını sağlayacak bir başka önemli yaklaşım da çekimin yere yakın bir yerden yapılmasıdır. Aşağıdan yukarıya doğru yapılacak çekim sonucunda bize yakın olan alt bölüm genişleyecek, objektifin sağladığı deformasyon etkisiyle kubbe ve tavan bölümü uzaklaşacaktır. İç mekânda yer alan yapay ışık kaynaklarının renk etkilerini kullanabilmek için Beyaz Ayarı’nı GÜNIŞIĞI olarak seçmek tungsten, halojen, floresan gibi aydınlatmaların renklerini kaydetmemizi sağlayacaktır. Beyaz Ayarı’nda yapılan bu tercih JPEG dosyaları etkileyecek, RAW formatta çekilen fotograflarda renk tercihi daha sonra bilgisayarda bir görüntü işleme programında yapılacaktır. İnsan gözünün gördüğünden farklı bir görsellik sağlayan ultra geniş açı objektifler farklı odak uzaklıkları arasında üretilirler. Fotograf makinenize ve istediğiniz görselliğe göre uygun bir objektif kullanmak gerekir.
Read More ›

GECE FOTOGRAFLARI: TRAFİK İZLERİ

Gece fotografçılığı, çalışması zahmetli ancak sonuçları etkileyici olan bir çekim alanıdır. Yapay ışık kaynaklarının farklı renk etkilerinin fotografı etkilemesinin yanı sıra üzeri ışıklı hareketli konuların da ışık çizgileri olarak kaydedilmeleri fotografa dinamizm ve güçlü bir atmosfer katacaktır. Trafik izlerinin fotograflaması için yoğun trafiğin işlediği bir yol, kavşak vb bir yeri görebileceğiniz bir noktaya tripodunuzu kurmanız ilk tercihtir. Size doğru gelen araçların yerine sizden uzaklaşan araçların daha çok göründüğü bir açı daha etkili bir fotograf çekmenizi sağlayabilir. Bunun sebebi size yaklaşan araçların farlarının fotografınızda güçlü beyaz parlamalara yol açarak rahatsız edici olmasıdır. Uzaklaşan araçların stop lambaları ise fotografınızda kırmızı ışık çizgileri oluşturacaktır. Çekim noktasını yolu yukarıdan görecek bir açı olarak belirleyebilirseniz bu durumda yolun her iki yönünü de fotograflamak kolay olacaktır. Çevredeki yapıların da fotografta yer alması karanlık bir fon içerisinde ışıklı çizgiler yerine mekân bilgisini de vereceği için bu tarz fotografları da mavi karanlık dönemde çekmek doğru tercihtir. Ancak bu dönemde 8 diyafram ile çalışmak yeterli ışık çizgilerinin oluşması için uygun enstantane değeri sağlamayacağı için diyaframı 11, 16 gibi daha kısık bir değere getirmek pozlama süresinin uzamasını sağlayacaktır. Farklı sayıda araç geçişiyle ışık çizgilerinin etkisi değişeceği için mümkün olduğu kadar çok fotograf çekerek en iyi sonucu almaya çalışmak gerekir. Kumlanma […]
Read More ›

FOTOGRAFTA ATMOSFER: SİYAH BEYAZ

Düzenlediğimiz fotograf atölyesi çalışmalarının bazılarında katılımcı arkadaşlar yaptıkları fotograf çalışmalarını siyah beyaz olarak sunarlar. Böyle bir sunum karşısında ilk sorum neden siyah beyaz tercihi kullanıldığı hakkındadır. Genelde de aldığım cevap hiç değişmez: “Çünkü bence böyle daha güzel!” Şunu üzülerek söylemeliyim ki bu maalesef bir yeterli cevap değildir. Çünkü “öyle daha güzel” olduğundan bir şüphem yoktur, neden öyle daha güzel olduğunun da açıklanmasını beklerim. Bir görüntüyü siyah beyaz olarak kullanmanın birkaç sebebi olabilir. Bunlardan birincisi konunun dramatik yapısının siyah beyaz olarak sunulmasının anlamı daha güçlü hale getirmesidir. Birçok portre fotografında siyah beyaz tercihinin ana sebebi de budur. Siyah beyaz fotograf çekmenin bir başka sebebi de çevredeki farklı renklerin ilgiyi ana konudan uzaklaştırmasıdır. Tüm renkleri siyah beyaza çevirdiğimizde gri tonlarına dönüşürler. Böylece ilgi ana konuda daha kolay toplanabilir. Pek çok sokak fotografçılığıyla uğraşan fotograf gönüllüsünün siyah beyaz çalışmasının temel nedeni de budur. Üçüncü sebep ışığın rengi vurgulamasının mümkün olmadığı homojen koşullarda gri tonları kullanarak kontrast yardımıyla ana konuyu vurgulamaktır. Kapalı havalarda ve iç mekanlarda siyah beyaz kullanımı da bu sebepledir. Bir görüntüyü siyah beyaz olarak fotograflamanın 3 yolu vardır. Bunlardan birincisi analog dönemde olduğu gibi siyah beyaz film kullanarak, karanlık odada film banyo – kart baskı yöntemidir ve en etkili sonucu alabildiğimiz […]
Read More ›

FON KULLANIMI: YARATICI FON

Fotografta etkileyici sonuçlar almak için elbette teknik olarak sıkıntı yaşamamız gerekir. Bu nedenle makinemizi, objektifimizi, diğer yardımcı ekipmanı, ışığı, rengi ve diğer teknik başlıkları iyi bilmek ve hızlı uygulamak durumundayız. Bu konu sıklıkla fotograf çekerek, çok pratik yaparak gelişecek bir noktadır. Ancak bu teknik bilginin yanı sıra her fotograf gönüllüsünün geliştirmesi gereken en önemli nokta görsel birikimdir. Başka fotografçıalr tarafından üretilen fotografları, iyi ya da kötü olarak ayırt etmeden, izlemek çok önemlidir. Fotograf kaçınılmaz olarak fotograftan öğrenilir. İzlediğimiz fotograflarda hangi teknik tercihler yapılmış, nasıl bir kompozisyon kurulmuş, anlatılan içerik nasıl vurgulanmış gibi sorularla izleyeceğimiz fotograflar bize çok şey öğretir. Bu sayede herhangi bir konuyla karşılaştığımızda aklımıza başka fotografçılar tarafından çekilmiş yüzlerce fotograf gelir. Biz de karşımızdaki konuyu etkili anlatacak yolu, yöntemi daha kolay buluruz. Bu mantıktan hareketle zaman zaman uygulamaya çalıştığım eğlenceli bir fotograf antrenmanım var. Özellikle İstanbul ve Türkiye’nin farklı yerlerinde fotograf tarihimizde yer eden usta fotografçılar çekilmiş, ikon hale gelmiş fotograflar var. Ara GÜLER’in dünyaca ünlü Allah ve Kadın fotografı, İzzet KERİBAR’ın pırıl pırıl mimari çalışmaları, Gültekin ÇİZGEN’in Karpuz Yiyen Çocuklar fotografı ya da Nevzat ÇAKIR’ın Ayasofya’da Deisis Mozaiklerini İzleyen Çarşaflı Kadın fotografı gibi… Eğlenceli antrenmanım aynı mekanlara gidip bu ustaların çektiği fotografların bugünkü versiyonlarını aramak… Edirne Eski […]
Read More ›

FON KULLANIMI : DESTEKLEYİCİ FON

Çektiğimiz tüm fotograflarda bir ana konu olması, izleyen göze bir başrol sunulması önemlidir. Bu sayede izleyici fotograf nereden başlayacağını ya da nerede bitireceğini, anlatılan, gösterilen konunun neyle ya da kiminle ilgili olduğunu kolaylıkla anlayacak ve fotografçının aktarmak istediği anlama daha kolay ulaşacaktır. Ana konuyla birlikte konuyu açıklamaya ve dolayısıyla anlamaya yardımcı olacak diğer detaylar ise destekleyici ögelerdir. Bu ögeler bize mekan bilgisi verebilir, konunun ne olduğunu açıklayabilir ya da ana konunun neyle ilgili olduğunu aydınlatabilir. Bu nedenle de ana konuyla birlikte yardımcı ögelerin de kadrajdaki yerleri, renkleri, büyüklükleri ve netlikleri önemlidir. İstanbul’da Galata Köprüsü üstündeyiz… Yaz mevsiminin ilk günlerinde İstanbul’u ziyaret eden bir turist akşamın ilk dakikalarında İstanbul’un keyfini çıkarıyor. Günışığının sona erdiği ve yapay ışık kaynaklarının devreye girdiği bu anlarda az ışık koşulundan dolayı en açık diyafram kullanmak yapılacak en doğru tercihti. Olympus 40 – 150 mm objektifin en açık diyaframı olan 2,8’i seçmeme rağmen enstantane değeri 1 / 2 saniyede kaldı. ISO değerini yükselterek oluşması muhtemel kumlanmadan kaçınmak için bu değeri 100’de bıraktım. Olympus fotograf makinelerinde bulunan 5 Eksenli Sarsıntı Engelleyici özelliği  bu kadar düşük bir enstantane değerinde dahi fotografı net olarak çekmeye yardımcı oldu. Tele objektif kullanımı ve açık diyafram tercihi arka planı netsizleştirdi. Ancak bu kez […]
Read More ›

AGORA’NIN PENCERELERİ

Ters ışık sadece silüet görüntülerle etkileyici görüntüler oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda geçirgen ya da yarı geçirgen konularda da ortaya çıkaracağı atmosferle güçlü fotograflar oluşturmamıza yardımcı olur… İstanbul Balat semtinde bulunan tarihi Agora Meyhanesi bir dönem şarkılara konu olacak kadar popüler olmuş daha sonra uzun yıllar kapalı kalmıştır. Geçtiğimiz yıllarda restore edilerek tekrar hizmete açılan mekan aynı zamanda semtte fotograf peşinde koşturan biz fotografçılar için de ilginç kompozisyonlar sağlar. Bir çok konuda olduğu gibi cephe ışığı konu üzerindeki detayları yok eder, gölgeleri ortadan kaldırır ve yüzeysel görüntüler oluşturmasına yol açar. Ancak aynı konular ışığın farklı açılardan gelmesi durumunda çok farklı ve etkileyici sonuçlar sağlayabilir. Ters ışık koşulunun silüet görüntüler elde etmemize yardımcı olduğunu konuşmuştuk. Işığın geçmesine izin veren geçirgen ve yarı geçirgen konular (renkli camlar gibi) renklerin daha güçlü oluşacağı ters ışık ile normalde göründüklerinden daha etkileyici görselliğe kavuşurlar. Bu fotografta renklerin ve detayların doğru oluşması için ışık ölçümü ortada perdelerin bulunduğu alandan yapılmıştır. Böylece perdeler üzerindeki detaylar doğru olarak görünürken penceredeki renkli camlar parlamış, iç mekana doğru girdikçe koyulaşan alanlar gözün aydınlık bölgelere ulaşmasını kolaylaştırmıştır. Öndeki masaya yakın bir noktadan çekim yapıldığı için alan derinliğinin sınırlı olarak arka planın flulaşmasını engellemek için kısık bir diyafram değeriyle çekim yapılmıştır.   Işığın […]
Read More ›

İstanbul’da Gündoğumu Çekmek

İstanbul dünyanın en fotografik yönden en güçlü platolarından biri… Dünyada görsel olarak hatırlanabilir ilk 10 kenti arasında yer alıyor. Sarayburnu’nun  gün batımında Kadıköy’den izlenen silüeti tüm dünyada bilinen bir görüntü. Ancak bu görüntü dışında da hemen her noktasında farklı ışık koşullarında etkileyici fotograflar çekmek mümkün… Örneğin yaz mevsiminde gündoğumunda Galata Köprüsü’nde bulunan bir fotografçı için oldukça renkli görüntüler verimli bir çekim imkanı sağlar. Galata Köprüsü’nün Karaköy ayağına yakın bir noktada bulunduğunuzda Anadolu yakası üzerinden doğan güneşi izleyebilirsiniz. Bu görselliği etkili bir fotografa dönüştürmek için ise birkaç noktaya dikkat etmek gerekiyor. Yapılacak ilk tercih güneşin etkileyici bir şekilde görünmesini sağlayacak bir objektif seçmek olmalı. Tele objektifler arka planın daha yakın ve daha büyük görünmesini sağlayan “perspektif yığılması” etkisine sahip olduğu için bu fotografı 240 mm objektif ile çektim. Sıradaki tercih ışık ölçümüyle ilgili… Renklerin güçlü, silüetlerin doğru oluşması için ışık ölçümünü 2. derece aydınlanan nokta diyebileceğimiz gökyüzünden yaptım. Böylece aydınlık olan bölge doğru renklerde, ters ışıkta kalan konular dokusuz siyah olarak oluşabilecekti. Elbette bu etkiyi güçlendirmek için pozlamaya da eksi (-) yönde müdahalede bulundum. Silüet fotografların genel kurallarından biri olan “çekilen konunun ne olduğunun, insansa ne yaptığının kontur hatlarından belli olması” prensibine uyması için öndeki küçük motorda yer alan kişinin farklı […]
Read More ›